Günlük yaşantısına erkenden yıkanıp namazını eda ettikten sonra Kur’an ve evrad okuyarak başlayan II. Abdülhamid’in dinî duygu ve yaşantısının samimi olduğu anlaşılmaktadır. ..
Edebiyatımızın büyük şairlerinden Süleyman Nâbî, Sultan 4. Mehmet döneminde önemli devlet adamlarıyla birlikte hacca gider. Her Müslüman şair için hac ibadeti, olağan üstü bir olaydır; çünkü metafizik gerilime düşen şair, en yüksek estetik tecrübeyi edinmektedir. ..
Rasulü Ekrem sallahü aleyhi ve sellem’den mealen şöyle bir hadisi şerif rivayet ediliyor. “Müminin ferasetinden sakının!. Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar.” (Tirmizi, Tefsiru’l-Kur’an, 16, Suyûtî, elĞCâmiu’sĞSağir, 1, 24) ..
Çağdaş dünyanın en ciddi problemlerinden biri, bireyselleşen ferdin yalnızlığıdır. Belki de tüketimden daha fazla pay almak gibi bir bencilliğin ortaya çıkardığı bu çağdaş hastalık, paylaşımın getirdiği aritmetik somut eksileri hesaplarken, bölüşme ve diğergam olmanın insanoğluna sunduğu hazzı, mutl..
Yüce Rabbimiz (c.c) Nisa suresinin 19’uncu ayetinde hanımlar için erkeklere: “Onlarla hoşça ve güzelce geçinin”buyuruyor. Hanımların da kocalarıyla güzel geçinmeleri gerekir. Zira haklar ve görevler karşılıklıdır. ..
Nureddin Zengî çok büyük bir insandı. İbnü’l-Esir eserinde: “Ben önceki sultanların hayatını inceledim. Raşid halifeler ve Ömer bin Abdülaziz hariç, Nureddin’den daha temiz hayat yaşayan, ondan daha ahlaklı hayat süren adaletli bir sultana rastlamadım.” diyor...
Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kendisinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı o Kıyamet gününde Allah-u Teâla şu yedi zümreyi arşının gölgesinde gölgelendirecektir. ..
Meşayihimiz Bizi Yüzümüzdeki Tevhid İzinden Tanıyacaklar 11.11.2018..
Cenab-ı Allah(cc) Bu Dünyayı İnsanla Mamur Etmiştir 31.08.2018..
Tasavvufi Hayata İhtiyacımız Vardır 03.08.2018..
Hayata ibret nazarıyla bakmak, tefekkür etmek ne kadar da kıymetli… Hiç kıymetli olmasa Rasûlullâh Efendimiz (s.a.s): “Bir saat tefekkür bazen bir sene (nafile) ibadetten daha hayırlıdır.”(Suyutî, Câmiu’s-Sağîr, II/127; Aclûnî, I/310) buyurur muydu?..