Tasavvufta, manevî yolda yürümeye ve bu alanda geçirilen manevî merhalelere genel olarak seyr u sülûk ismi verilmiştir. Esâsen seyr ve sülûk kelimelerinin lügat anlamı birbirinden pek farklı olmayıp, her ikisi de “yolda yürümek” manasına gelir. ..
es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh Değerli dostlar, 01Haziran 2014 tarihinde Yunus Emre Sevenler ve Tanıtanlar Derneği ile Zuhur Tasavvuf Dergisi´nin organizasyonuyla "Şeyh Ziyauddin Abdurrahman Hâlis Kerküki Hazretleri ve Halisiye" konulu konferans düzenlenmiştir. ..
Allah`ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer...
Tasavvufta insanı dinin kerih gördüğü, yapılmasını tavsiye etmediği ve yapıldığında Allah’ın rızasına uygun düşmeyen fiil ve davranışlara sürükleyen duygu, düşünce, zevk, emel, gaye, vs. kaynağına genellikle “nefis” ismi verilmiş ve onunla ömür boyu mücadele içerisinde bulunmak gerektiği belirtilmiş..
Şüphesiz ki, Mevlânâ Celâleddin-i Rumî veya diğer tasavvuf büyükleri denilince, İslâm’ı taviz vermeden yaşayan kimseler anlaşılır. Hakiki mutasavvıf bunlardır. Hem şu da kesin olarak bilinmelidir ki, bu tasavvufî hayat Peygamberimizin, sahabîlerin, tâbiînin ve ondan sonra gelenlerin İslâmî yaşayışla..
Tasavvuf yolu manevi bir kurumdur. Bir ruh ve gönül okuludur. Manevi tıp Üniversitesidir. Bu okulların Profesörleri de doktorları da Mürşid-i Kâmillerdir. İrşad eden, yol gösteren, tedavi eden kimselerdir. Nasıl doktor şifa veremez ama şifa yolunu, ilacını, hocalarından gördüğü şekilde uygular ve so..
Muhtemeldir ki, sır da ruh gibi beden kalıbına tevdi edilmiş bir latifedir. Sûfilerin esasları ve prensipleri, sırrın müşâhede (ulûhiyyeti seyr ve temaşa) mahalli olduğunu icap ve ifade etmektedir.Nitekim sırrın sırrı ise, Hakk’tan başkasının muttali olamadığı şeydir. Sufîlerin ıstılahına ve esaslar..
Ülkemizde de "Mürşit" konumundaki insanların kişiliğine yönelik tartışmalar dikkate alındığında mürşidin hem gereği gereksizliği, hem de aranan vasıflar üzerine neler söylersiniz? Tasavvuf klasiklerinin üzerinde en çok durduğu konuların biri de mürşittir. Çünkü tasavvufi hayatın merkez kişisi mür..
Tasavvuf gerek kulu kul eden ahlâkî erdemlere ve güzel huylara ermeyi sağlayan boyutuyla (tahalluk); gerekse kulu Hakk ile buluşturan insan, varlık ve Allah çizgisinde varlıkta birliği öğreten, Hakk ile kâim olmayı hedefleyen boyutuyla bir eğitim ve bilgi sistemidir. Dînin temeli tevhîd olduğu gibi ..
Nevşehir-Kozaklı da Temmuz-2012 de yapılan konferansta: Neydik, ne olduk, ne olacağız? ihlas, tasavvuv, zikir, mürşid, mürid, yevmi zikir, cemaat halinde zikir, talib-i ilim olmak, adab-ı muaşeret ve muhtelif konular işlenmiştir...
Sûfi hayat ve Tasavvuf konulu konferans, 2012 yılı Temmuz ayında Nevşehir´in Kozaklı ilçesinde yapılmıştır...
Sûfi hayat ve Tasavvuf konulu konferans, 2012 yılı Temmuz ayında Nevşehir´in Kozaklı ilçesinde yapılmıştır...
Lügatte bir şeyin nefsi demek, o şeyin varlığı (ve kendisi) demektir. Sûfîler nefs sözünü kullandıkları zaman bu kelime ile ne bir şeyin varlığını (vücûd), ne de vaz’ olunmuş kalıbı (cismi) kastederler. Onların nefs kelimesinden muradı, kulun kötü (ve illetli) vasıfları ile yerilen (ve zemm edilen) ..
Hüseyin Vassâf Bey, yazmış olduğu eserleriyle İslâm kültürüne önemli hizmetlerde bulunmuş tasavvuf tarihçilerimizdendir. ..
Açmak anlamına gelen fetih/feth kelimesi tasavvufta çok değişik anlamlarda kullanılmıştır. Allah Teâlâ buyurur: “Allah’ın insanlara açtığı bir rahmeti kimse engelleyemez.”(Fatır, 35/2)Hakk Teâlâ kuluna bir rahmet ve nimet kapısı açarsa kimse o kapıyı kapatamaz. Bu ayette geçen “açmak” (feth) ifade..