Şunu bil ki; malın çoğu bela getirir, çok isteme azla yetin. Bela biter, güçlüğün sonu var, biteceği gün var. Sen yalnız sabırla bekle...
Yarın kıyamet günü iflas halinle meydana çıkarsın. Orada ne din bakımından, ne dünya bakımından hiç karın olmaz. Ne kazandın nefse uymakla?.. Eğer onu doğru yola getirseydin, her iki cihanda da mesut olacaktın. Nefse uymadan ahireti sermaye kabul etseydin, her ikisini de kazanacaktın. Ayrıca dünyada..
Bilmiş olman gerekir ki, bu halin iman zafiyetinden ileri geliyor. Bu hal seni Allah’ın rahmet nazarından uzaklaştırır. İlahi gazabı üzerine çeker. Peygamber efendimiz kudsi hadisi ile hasedi şöyle anlatmıştır:..
Bu günkü halinle ruhaniler zümresine girmeği özleme. Bütün varlığın yok olmadıktan sonra erenlere katılamazsın. Bütün duyguların tek tek hak yola girmeli. Bir bir varlığın maddi alemden ayrılmalı...
Padişah ondan yaptıklarının hesabını sorar. Bütün hatalarının cezasını çektirir. Emirlerin yapılmayışı, yasaklara tecavüz etmek o zavallıya pahalıya mal olur. Çok feci bir şekilde hapsolur. En dar yere tıkılır. Büyük sıkıntıya düşer. Devamlı bir ihtiyaç içinde kıvranır. U kıvranma onun için iyi olur..
Afiyet haline gelince; ondan daha iyisi yoktur, güler, oynar sevinir. Zaman kaybetmeden şehvet yollarına koşar. Hiç biriyle yetinmez. Biri eskiyicince yenisini aramaya koyulur. Yemek beğenmez. İçkilerin her çeşidini sofrada bulundurur. Evinde hanımını da hemen savar, onun da yenisini arar. Evini beğ..
Eğer zenginlik; nimet, rahatlık, mal, şöhret, hizmetçi ve uşakla olacaksa bunlar o zatta vardır ve ayrıca düşmandan emin bir durumdadır. Azıcık sıkıntılarla bu nimetleri unutmak yerinde olmaz. Haddizatında, o adam için darlık yok demektir. Bunları kendi mütalâasına göre bela saysa bile, yalnız Allah..
Muhasebe; hesaplaşma, insanın nefsini hesaba çekmesi demektir. Peygamberimiz (s.a.v.) de: "Hesaba çekilmeden önce hesabınızı görünüz" diye buyurmaktadır. Gelmesi kesin olan hesap gününe hazırlık yapmamız gerekmektedir. Milyarlarca insanın hesabını bir ikindi ile akşam vakti arasındaki zaman kadar ço..
Tarih boyunca İslâm toplumuna farklı, yeni düşünceler ve nazariyeler üreten en önemli kaynaklardan biri tasavvuftur. Bu özelliğiyle tasavvuf, İslâm kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Tasavvufla renklenen ve zenginleşen İslâm kültürü bu sayede daha etkili ve daha kalıcı olma özelliğine sahip olmuştu..
Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: Nasıl rahat olayım ki, Sûr sahibi (Hz. İsrâfil) boruyu ağzına almış, cepheye dönmüş ve kulağını dikmiş, ne zaman üfleme emri geleceğini beklemektedir...
“Aslında tasavvuf ehlinin tutmuş oldukları yol, sahabe, tabiin ve onlardan sonra gelen ümmetin selefi ve büyükleri tarafından hiçbir zaman terk edilmemişti...
Hem Rabbinizin mağfiretini isteyin. Sonra O’na tevbe edin ki, sizi takdir edilmiş bir zamana kadar güzel bir şekilde yaşatsın ve iyi hareket sahibine, fazlından dünya ve ahirette mükâfat versin. Eğer imandan yüz çevirirseniz, biliniz ki ben, başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım. (Hûd ..
Mehmet işten çıkarılır. Eve gelip durumu bildirince, hanımı içeri almaz. Gidecek yeri olmadığından Şeyhin dergahına gider. Bu sırada şeyh talebeleriyle sohbet etmektedir. ..
Şemseddin-i Sivasi'nin Menakıb-i İmam-ı A’zam isimli eserinde şöyle yazılıdır: İmam-ı A’zamın babası Sabit (rahmetullahi aleyh) küçük yaştan beri ahlakı temiz, takva ve vera sahibi idi. Yüzü gayet nurlu olup zühdü, salahı ve ilmi pek çok idi...
Mevlana Halid-i hazretleri Bağdat'tan atıyla Şam'a gider. Şam’da iki kişi Mevlana hazretlerini, "Bu bizim atımızdır, bunu bu şahıs çalmış" diyerek kadıya şikayet eder. ..
Şakik-i Belhi hazretleri, bir kıtlık senesinde, herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda, zengin bir adamın kölesinin neşeden oynadığını gördü. Ona sordu: - Herkes kıtlıktan, açlıkla karşı karşıya olmaktan inler dururken sen neye güvenerek böyle oynayabiliyorsun? ..