Serzeniş ve şikâyette bulunmak, tıpkı ilaçla rahatlamak gibi nefsi rahatlatan bir davranıştır. Bu, âlim bir zatın yapmayacağı bir davranıştır. Böyle bir durumda, Rabbinin, kendisine mubah kıldığı şekilde tedavi ile rahatlamak, derdini insanlara anlatarak rahatlamaktan daha hayırlıdır...
İnsanlığın kültür tarihi halim-selim, uysal birçok âlim, arif ve sanatkârı tanıdığı gibi muhalif, kafa tutan, heterodoks şahsiyetlere de şahittir. Bu genellemeyi İslâm dünyası için de yapmanın hiçbir mahzuru yoktur. Yaklaşık 1500 yıldır İslâm dünyasının değişik coğrafyalarında farklı mezhep, ekol v..
Dünyadaki gücünü İsâ aleyhisselâma inananlara zulüm etmek için kullanan yahudi bir padişah vardı. Veziri ile birlikte, hıristiyanları birbirine düşüren padişah ile aynı soydan geliyordu...
...'Bugün' der, 'Sultan Murad'ın vezirleri hamamı kapattılar, dışarıdan müşteri alamıyoruz.' Habib baba üzülür... Rica, minnet eder, yalvarır.....
Osmanlı döneminde padişahın namaz kıldığı yeri, hünkâr mahfilini düşünün. Bu makamın kapısı bir insan boyundan çok daha kısa olurmuş...
Sabah namazı, tatlı uykular bölünerek sıcak yataktan kalkılarak yağmurda-çamurda Allah'ın evine, O'nunla buluşmanın heyecanı ile gidilen güzide bir namazdır. Bununla birlikte o, nefse belki de namazların en zor gelenidir. Bunun için sabah namazını cemaatle eda etmenin kıymeti büyüktür...
Sümâme, Peygamberimize suikast yapmayı planlayan birisiydi. Bu sebeple Efendimiz (a.s), onun hakkında yakalama emri vermişti. Sonunda, Medine civarından geçerken nöbetçiler tarafından yakalandı ve Mescid-i Nebî'nin direklerinden birine bağlandı. Üç gün burada hapsedildi...
Namazda ellerin bağlanması sünnettir. Ehl-i Sünnet mezheplerinden Hanefi, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre namazda ellerin bağlanması sünnettir. Maliki mezhebine göre ise ellerin yana salınması sünnettir. Caferilere göre de eller yana salınarak namaz kılınır...
Câbir radıyallahü anh şöyle anlatır.: Üzerinde borç bulunduğu halde ölen kimsenin, Allah'ın Resulü cenaze namazını kılmazdı da, bir cenaze getirilince, «Ölen kişinin borcu var mı?» diye sordu. ..
Birçok Batı ülkesinde ezanın dışarıda (mesela minarede, caminin dışında) okunmasına ve sesinin çevreden duyulmasına izin verilmiyor. Bu yüzden ezanlar camilerin içinde okunuyor. Böyle yerlerde yaşayan müminlerin namaz kılacakları zaman önce, kendileri duyacak kadar bir sesle ezan okumaları gerekiyor..