Allah Teâlâ, müminlere hitapla: “Ey iman edenler! Seslerinizi, Nebi’nin sesi üzerine çıkartmayınız...”..
Nakledildiğine göre sahabeden birisi, Hz. Peygamber’e gelerek: “Bizi de gözet, sözlerini anlayabilmemiz için teenni ile konuş” anlamında: “Râ‘inâ ya Rasûlullâh” dedi. ..
Gönül hûn oldu şevkinden boyandım yâ Rasulallah Nasıl bilmem bu nirâna dayandım yâ Rasulallah Ezel bezminde bir dinmez figândım yâ Rasulallah Cemâlinle ferahnâk et ki, yandım yâ Rasulallah Yanan kalbe devasın Sen, bulunmaz bir şifâsın Sen Bulunmaz bir sehâsın Sen, dilersen rûnümâsın Sen Hab..
Medine’de yanlarında kalacak akrabaları veya evleri olmayan kimsesiz, fakir muhacirler burada barındıkları için, buranın sakinlerine “Ashâb-ı Suffa” ya da “Ehl-i Suffa” denilmiştir...
Her kim, terk-i dünyaya gösterdikleri sabır, fakre ünsiyet, istemeyi terk gibi hususlarda onların yolunu takip ederse, her asırda Ehl-i Suffa’ya uymuş, onlar gibi tevekkül etmiş olur...
Rasûl-i Ekrem (s.a.s), yaşadığı dönemde yaygın olan sportif faaliyetlere ilgi duymuş, bunlardan bazılarını teşvik etmiş ve bizzat uygulamıştır. Güreş de, bunlardan birisidir...
Kur’ân-ı Kerim tarafından kesin olarak yasaklanmış kumardan başka bir şey olmayan “müşterek bahse tutuşma”, ne at yarışları ne de öteki şeyler için söz konusu değildi...
Bedir Gazvesi, miladî 624 yılında Bedir kuyularının bulunduğu meydanda vuku bulmuş, savaşı Allah'ın inayetiyle müslümanlar kazanmıştır. Bedir Gazvesi’nde muhacirlerden şehid olan altı sahabî şunlardır:..
İslam’a göre, bir kimsenin vahiy alan bir peygamber olabilmesi için hiç de mucize göstermesi gerekmez. Zira bir kimse peygamber bile olsa, her şey insana değil Allah’a bağlıdır ve onun emriyle meydana gelmektedir...
Ebû Hureyre'den rivayet edilmiştir: "Ebû Hureyre’nin canı elinde olan Allah’a yemin olsun! Rasûlullâh (s.a.s) ile ailesi, dünyadan ayrılıncaya kadar üç gün arka arkaya buğday ekmeğinden doya doya yememiştir."..
Bugün Müslümanların, hakkı tebliğdeki metotlarının yanlış olması sebebiyle İslâm çatısı altında toplanma anlayışı zarar görmektedir. Hakkı anlatmadaki usûlümüzü Kuran-ı Kerim en güzel ve en açık şekilde ortaya koymuş, Peygamberimiz (s.a.v.) kapalı kalmadan hepsini sözüyle ve özüyle açıkla..
"Kişinin yamalı elbise giymesi, onun için, emanet olan şeyi yemesinden daha hayırlıdır."..
Rasûlullâh (s.a.s) Efendimiz, son derece merhametli idi. O, hayatı boyunca daha çok başkaları için üzülmüş ve endişelenmiş, küçük bir söz, davranış ve hatta işaret bazen kendisini ağlatmaya yetmiştir...
“Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 65)..
Peygamberimiz (s.a.s): “Aziz ve Celil olan Allah, yenilecek bir şeyi yiyip veya içilecek bir şeyi içip de, bundan dolayı kendisine hamd eden kulundan muhakkak razı olur” buyurmuştur...
Peygamberimiz (s.a.s): “Size, hayırlı olanlarınızı haber vereyim mi?” diye sordu...