Bâtıla dalmak, günahlar hakkında konuşmak demektir. Kadınların, içki meclislerinin, fâsıkların makamlarının, zenginlerin refahının, padişahların diktatörlüğünün, çirkin merasimlerinin ve çirkin durumlarının hikayesi gibi... Çünkü bunların tümü, kendisine dalmanın helâl olmadığı konulardır ve bunları..
Bu yazımıza vesile olan Allah’ın Habibi ve kullarının sevgi merkezi olan aleyhissalâtü ve’s-selâm Efendimize, Üstadımızın tavsiyesi üzere, ilimler adedince salât ve selâm olsun. Zaman zaman hüzünlensek de, dünyadaki sıkıntılara maruz kalsak da, doğuda veya batıda ıstırap çeken mü’minlere üzülsek de..
Yapmaya niyet edip yapamadığımız güzellikler için Cenab-ı Hak bize on hasene verir, kötülük için niyet ederde hak tealadan çekinir yapmazsa yine sevap kazanır.....
Allah cc. hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla birşey yüklememiştir...
Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Allah, yeryüzünde halife yaratmak istediklerinde, “Bizler hamdinle seni tespih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun?” Allah da onlara, “Sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirim.” dedi. (Bakara, 2/30) Onun ir..
Lügatte bir şeyin nefsi demek, o şeyin varlığı (ve kendisi) demektir. Sûfîler nefs sözünü kullandıkları zaman bu kelime ile ne bir şeyin varlığını (vücûd), ne de vaz’ olunmuş kalıbı (cismi) kastederler. Onların nefs kelimesinden muradı, kulun kötü (ve illetli) vasıfları ile yerilen (ve zemm edilen) ..
Hocamız sohbetinde Sahabeden Hz. Harise Efendimizin ibret verici kıssasını anlatıyorlar ve Canab-ı Hakka yaklaşmada zikrullahın önemine vurgu yapıyorlar.....
İnsanı eğitmek (terbiye etmek), başlı başına bir sanattır. Bu sanatın (terbiyenin) ana hedefi, büyük insanlık ailesini vahiy ikliminde derleyip toplayarak güzelim İslamiyet’le mutlu etmektir. Biz, Âdem’in çocuklarının badem kavgasında birbirlerini kırmalarını değil, ortak bir mutluluk noktasında bu..
Mürid, görmeden bağlandığı şeyhini görmek için can atıyordu. Nihayet bir fırsatını bulup hazırlandı ve şeyhin köyüne doğru yola çıktı. Üç günlük zahmetli bir yolculuktan sonra şeyhinin köyüne vardı. Evi öğrendi ve avluya geldiğinde önce hasretle eğildi, toprağı öptü; sonra da kalbi çarpa çarpa ka..
Fatih Sultan Mehmed bir gün atının üzerinde ilerlerken karşısına bir derviş çıkmış. Elini şöyle bir kaldırmış, duâ eder vaziyette demiş ki: “Devletlû hünkârım, sevgili padişahım! Bizim duâmız sayesinde sen İstanbul’u fethettin.” Fatih gülmüş: “Belî! Derviş baba doğru söylersin fakat bunun da hakkını..
Hazreti Ali (kerremallahü vechehû) hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış, akşam da devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu. Devenin yuları yardımcısı Kamber'in elinde kendisi de önde gidiyordu. Medine'nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun bir..
Hüseyin Vassâf Bey, yazmış olduğu eserleriyle İslâm kültürüne önemli hizmetlerde bulunmuş tasavvuf tarihçilerimizdendir. ..
Hocamız sohbetinde özelde yolumuz mensuplarına genelde tüm müslümanlara dervişliği anlatıyor. Kendi hatası dururken başkalarının hatalarıyla uğraşmanın yanlışlığına vurgu yapıyor...
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem'in yapısında temizliğe karşı görülmemiş bir düşkünlük vardı. Birini kirli elbise giymiş halde görünce: "Bu adam elbisesini yıkamaktan âciz mi?" buyurmuştu...
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem debdebe ve gösterişten hoşlanmazdı. Ama ara sıra değerli ve güzel görünümlü elbiseler de giyerdi. ..
Şairlerin Sultanı (Sultan-ül Şuara) Necip Fazıl, vefatının 30. yılında kültür, sanat, edebiyat, tefekkür ve aksiyon açısından olduğu kadar, siyasî ve edebî polemikleri, rûhî arayışları, davası uğruna çektiği çileleri ve pervasız duruşuyla, anılmaktan ziyade anlaşılması gereken en önemli şahsiyetlerd..