"Kişinin yamalı elbise giymesi, onun için, emanet olan şeyi yemesinden daha hayırlıdır."..
Rasûlullâh (s.a.s) Efendimiz, son derece merhametli idi. O, hayatı boyunca daha çok başkaları için üzülmüş ve endişelenmiş, küçük bir söz, davranış ve hatta işaret bazen kendisini ağlatmaya yetmiştir...
“Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 65)..
Peygamberimiz (s.a.s): “Aziz ve Celil olan Allah, yenilecek bir şeyi yiyip veya içilecek bir şeyi içip de, bundan dolayı kendisine hamd eden kulundan muhakkak razı olur” buyurmuştur...
Peygamberimiz (s.a.s): “Size, hayırlı olanlarınızı haber vereyim mi?” diye sordu...
Duhâ/kuşluk vakti, güneş doğduktan 50 dakika sonra başlayıp, öğleye 20 dakika kalana kadar olan vakittir...
İslamiyet; ruh ve cesedi koruyan, dünya ve ahirete ait bir dindir. Onda ifrat da yoktur tefrit de. Dinimiz, bedenin hastalıklardan korunmasını teşvik etmiş, bunun için de gerekli tedbirleri almayı, zamanında doktora başvurmayı, hülasa gereken sebeplere yapışmayı emretmiştir. Buharî ve Müslim”de..
Çok aziz ve pek kıymetli mümin kardeşlerim! Yazımızın konusu, “Hadisler ışığında kafir ve münafıkların kabir hayatı” hakkında olacaktır. ..
İman, bir mümini yüce Allah'a bağlayan temel esastır. Bu nedenle, sık sık iman bağının hatırlanması ve güçlendirilmesi gerekir...
Pir Gavsu'l-Azâm (k.s) Hazretleri buyuruyor ki: `Tıb ilmi, beden sağlığına ait bilgileri öğrettiği gibi, Tasavvuf ilmi de kalbin, ruhun kötü huylardan kurtulmasını öğretir.´ ..
Dua ve niyaz ibadetin bir parçasıdır. Müminler, Allah’a hamd etmek, şükretmek af ve mağfiret dilemek için el açıp yalvarırlar. İlahi dinlerde ve İlahi olmayan diğer inanışlarda duanın var olduğunu görüyoruz...
Çölde yolculuk eden iki arkadaş için bir hikâye anlatılır. Yolculuğun ilk aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir tokat atar. ..
Besmele-i şerîf, bir müminin bütün hayırlı işlerinde kullanması gereken adeta ilahî bir anahtardır...
Hz. Ebû Hüreyre der ki:"Ben Allah Rasûlü'nden iki kap ilim aldım.Bunlardan birini halka anlattım. Diğerini eğer meydana çıkarıp anlatacak olsaydım,şu boynum giderdi."..
Bazı, Kurân-ı Kerim'in bazı sûre ve âyetleri hakkında hadîs-i şerifler mevcuttur. İhlâs, Felak ve Nâs sûreleri bunlardandır...