Hazreti Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur’ân’da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mana büyüğüdür. İslâm tarihinde Hazreti Lokman’ın hikmetli sözleri, vecizeleri, ö..
...Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. ..
Amr b. Abdullah el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: “Ali’yi (a.s) bir izâr ve bir ridâya bürünmüş oldu¬ğu halde elinde bir kamçıyla gördüm. Sanki bedevî bir Arâbîydi. Karâbîs çarşısına kadar geldi. Üç dirhemlik bir gömleğe sahip çıktı. Satıcı onu tanıyınca vazgeçti. Ondan bir şey almadı. Başka birisi..
Tarihin şahit olduğu son ulu hakandan, emperyalistlere karşı her alanda kıyasıya mücadele eden büyük dehadan, Serdâr-ı Hakan’dan bahsetmek istiyoruz...
Bâyezid Bistâmî (k.s), annesine son derece bağlı, itaatli idi. Kendisi şöyle anlatıyor: “Mücahede ve riyazatta aradığımı anne rızasında buldum. Bir gece annem benden su istemişti...
Varaka b. Nevfel, Hz. Hatice’ye: “Cebrail; Allah ile peygamberler arasında, Allah’ın emînidir. Sen, Muhammed’i, görmüş olduğu şeyleri gördüğü yere kadar götür...
Sâdık ve sâlim İhsan Efendi oğlum! Ârif ona derler ki; kalbi vesveseden, teşvişten (karışıklıktan) yani bulanıklıktan beri (uzak) olandır. Ve böyle ârifler, kendilerine karışık haldeki insanlar ve hâdiseler geldiğinde onları sükûnete erdirenlerdir. Binaenaleyh, (bununla birlikte) kalbinin safasını..
Hamdun’a, “Bir kimsenin halka öğüt vermesi ne zaman caiz olur?” diye soruldu. O da:..
Hadis-i şerif malumdur. Saadet devrinde bir sahabî, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelip sorar: “Kıyamet ne zaman kopacaktır?” diye...
Âh mine’l-aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârâtihî Ah, aşkın elinden ve onun hallerinden… Ateşiyle kalbimi yaktı yandırdı. Şeyh Galip Aşk: Yakıcı duygu Âşık: Aşk ateşinin yakıtı Mâşuk: Ateşi yakan Ne güzeller gördü bu dünya… Ne kadar da onlara sevdalanmış âşıklar. Akıllarını oyn..
Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgarımız! Güle bizden haber götür de de; “Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karı..
Şüphesiz, Allah Teâlâ da öfkelenir. İman sahibinin öfkesi, ilâhi öfkeye benzer. İmanı bütün olan Yaratan'ın darıldığı şeylere darılır, hoşlandığı şeylerden hoşlanır, sevinç duyar...
Muhâdara, başlangıçtır. Sonra mükâşefe, daha sonra da müşâhede, hâli gelir. Muhâdara, kalbin (Allah nezdindeki) huzurudur...
...Senden bunca haset, bunca kötü düşünce, bunca dedikodu… O’ndan ise bunca ihsan, bunca lütuf, bunca iyilikler...
Yurdundan koparılmış gözleri sürmeli yaralı bir ceylân gibi Suat’ı alıp götürdüler Gönlüm öyle kırık ki! Gönlüm, azat nedir bilmeyen bir köle örneği ezgin..