...Cennetlik olmuştu. Bu zât, ashâb arasında bulmaca gibi sorulurdu: “Bilin bakalım! Hiç namaz kılmadan Cennet’e giren adam kimdir?” Cevap: “Şehid çobandır!”..
Abdullah b. Abbâs (r.a) der ki: "Rasûlullâh (a.s)’ın gece, nasıl namaz kıldığını göreyim diye, zevcesi olan teyzem Meymûne binti Hâris’in evinde yattım. O zaman, ben on yaşlarında idim."..
Bir ustanın, şaşı bir çırağı vardı. Usta bir gün çırağından, içerideki depoya gidip raftaki şişeyi getirmesini istedi. Şaşı çırak depoya gitti. Rafa baktığında iki şişe olduğunu gördü...
Mekke’nin fethi günü Resûlullâh anahtarı aldı. Kime isterse verebilirdi. Sonra bana iade etti. Verirken de: “Ey Ebû Talhaoğulları, emaneti -sürekli, olarak sizde olmak üzere- işte alınız! Bu emaneti, bu hakkı, sizden kimse alamaz, meğerki zalim ola!” buyurdu...
Daha önce Abdullah DEMİRCİOĞLU Efendi Hazretleri’ne arz edilip, kendisi tarafından cevaplandırılmış soruları sizlere takdim ediyoruz. S.1. Tasavvuf cemaati “ilm-i ledün” ismi altında Rasûlullâh’ın (s.a.s) sünnetlerini tahrip mi ediyor? C.1. İlm-i Ledün adı altında Rasûlullâh’ın (s.a.s) sünnetlerin..
"Allah'ım, Beni cehennem ateşinden koru!" Bu dua ile ilgili olarak Peygamber Efendimiz (a.s) şöyle buyurmuştur:..
Cabir b. Abdullah’ın bildirdiğine göre; Zâtürrika’da, müşriklerden birisinin karısı öldürülmüştü. Peygamberimiz Aleyhisselamın İslâm mücahidleri ile Zâtürrika’dan ayrıldığı sırada, kadının başka bir yerde bulunan kocası karısının durumunu öğrenince, Peygamberimiz Aleyhisselamın ashabından kime yeti..
Hepimizin bildiği gibi mensubu bulunduğumuz İslam dini cehaleti şiddetle men etmiştir. Her müslümanın hiç değilse, ibadetlerini sağlam bir şekilde yapabileceği ilmihal bilgisine ihtiyaç vardır...
“Mutlak zikir kemâline masruftur.” fehvasınca, veli, kutup, gavs, keramet vb. kavramlar işitildiğinde akla ilk gelen isim şüphesiz Şeyh Abdülkadir Geylânî’dir. Zira İslâm tarihinde adı bu kavramlarla yan yana gelen en meşhur kişi odur. Onun için de sultanu’l-evliya, kutbu’l-a’zam, gavsu’l-azam, kutb..
Efendim, yurdumuzun dört bir yanında kabirlerini ziyaretle şereflendiğimiz, feyizlendiğimiz tasavvuf büyükleri var. Bu mana sultanlarının, kâmil insanlar yetiştirmenin yanı sıra sosyal ve ekonomik hayata katkılarının ne denli çok olduğu da malum. Birçoğu İslâmî ilimlerin zahirine ve batınına vakıf o..
Yolumuzda latâif diye isimlendirilen ve insan vücudunda belli yerleri bulunan ve bu yerlere yoğunlaşarak belli miktarlardaki kelime-i tevhidi okuma usulüdür...
Halifeler döneminde, dünyanın büyük bir bölümünü hâkimiyeti altında bulunduran Roma İmparatorluğu'ndan Medine şehrine bir elçi gönderildi...
Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin kerametlerinden biri de şudur: Bağdatlı tüccarlardan biri Şam'a ticarete gitmek isteyip, bunun kendisi hakkında hayırlı olup olmadığını öğrenmek için Şeyh Hammad'a sormuştu...
Büyük mutasavvıf, İmam Şiblî Hazretleri zamanında, çok zengin bir fırıncı vardı. Bu fırıncı devamlı İmam Şiblî Hazretlerinin muhabbetinden dem vurur, ona olan hayranlığından bahseder, onu ne kadar çok sevdiğini anlatır dururdu...
Sufi zâhidlerden Ebû Muhammed Abdullah b. Hubeyki Yusuf b. Esbat’ın sohbetinde bulunmuştu. Aslen Kûfeli idi ama Antakya’da ikâmet ederdi,..