Hikâye ederler ki: Şakik Belhi, Cafer b. Muhammed'e (Sâdık) fütüvvetin ne olduğunu sormuş, o da: “Bu konuda senin fikrin nedir?” demiş...
Peygamber Efendimiz (s.a.s), başına gelen birbirinden çetin ibtilâları büyük bir olgunlukla karşılamış; çizgisini, moral ve motivasyonunu asla kaybetmemiştir. Peki, bu kadar sıkıntı, tasa, imtihan içerisinde nasıl oluyordu da o mübarek çehresinden tebessüm hiç eksik olmuyordu! Her şeyden önce O’nu..
Serzeniş ve şikâyette bulunmak, tıpkı ilaçla rahatlamak gibi nefsi rahatlatan bir davranıştır. Bu, âlim bir zatın yapmayacağı bir davranıştır. Böyle bir durumda, Rabbinin, kendisine mubah kıldığı şekilde tedavi ile rahatlamak, derdini insanlara anlatarak rahatlamaktan daha hayırlıdır...
Bir gün Hasan-ı Basrî hazretlerine birisi gelip; "Filan kimse seni çekiştirdi, gıybet etti." deyince; "Sen o zâtın evine niçin gitmiştin?" diye sordu...
İnsanlığın kültür tarihi halim-selim, uysal birçok âlim, arif ve sanatkârı tanıdığı gibi muhalif, kafa tutan, heterodoks şahsiyetlere de şahittir. Bu genellemeyi İslâm dünyası için de yapmanın hiçbir mahzuru yoktur. Yaklaşık 1500 yıldır İslâm dünyasının değişik coğrafyalarında farklı mezhep, ekol v..
Dünyadaki gücünü İsâ aleyhisselâma inananlara zulüm etmek için kullanan yahudi bir padişah vardı. Veziri ile birlikte, hıristiyanları birbirine düşüren padişah ile aynı soydan geliyordu...
Emînü'l-Ümme lâkabıyla anılan, ilk müslümanlardan ve aşere-i mübeşşereden olan sahâbî. Asıl adı Amir b. Abdullah b. el-Cerrâh'tır. Kureyş kabîlesinin Fihroğulları'ndandır. Nesebi, Rasûlullah'ın nesebiyle dedelerinden Fihr'de birleşir...
Cüneyd’e: “Sabır nedir?” diye sorulunca: “Yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmedir” demiştir. ..
Anadolu topraklarında dogup büyüyen bir Türk mutasavvıfı tarafından kurulmus ilk tarîkat olan Bayramiyye’nin pîri Hacı Bayram Velî, XIV. yüzyılın ilk yarısında Orhan Gazi döneminde Ankara’da doğdu...
Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki: “Her kim, Vâkıa sûresini her gece bir defa okumayı âdet haline getirirse, ömründe fakirlik görmez.” “Vâkıa sûresi zenginlik sûresidir. Onu okuyunuz, kadınlarınıza ve çocuklarınıza öğretiniz.”..
Câbir radıyallahü anh şöyle anlatır.: Üzerinde borç bulunduğu halde ölen kimsenin, Allah'ın Resulü cenaze namazını kılmazdı da, bir cenaze getirilince, «Ölen kişinin borcu var mı?» diye sordu. ..
Fatih Sultan Mehmed bir gün atının üzerinde ilerlerken karşısına bir derviş çıkmış. Elini şöyle bir kaldırmış, duâ eder vaziyette demiş ki:..
Şems-i Tebrîzî hazretleri günlerini orada geçirirken, bir gün kapıda oturmuş Allahü Teâlâ'nın mahlûkâtı hakkında tefekkür ediyordu...
Veli masum mudur (ismet sahibi, günahsız, hatasız mıdır) diye sorulursa, şöyle cevap verilir:..
Birçok Batı ülkesinde ezanın dışarıda (mesela minarede, caminin dışında) okunmasına ve sesinin çevreden duyulmasına izin verilmiyor. Bu yüzden ezanlar camilerin içinde okunuyor. Böyle yerlerde yaşayan müminlerin namaz kılacakları zaman önce, kendileri duyacak kadar bir sesle ezan okumaları gerekiyor..
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir: "Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O'nun affını ümit ediyoruz." Böyle söyleyip buna güvenir ve amelleri ihmal ederler. Gerçi dinde bu anlayış "ümit" açısından övülen bir düşüncedir. Allah'ın rahmeti elbette geniş, n..