BİSMİLLAH ER-RAHMAN ER-RAHİM ES-SALÂTU VESSELÂMU ALEYKE YA RESULULLAH..
Varaka b. Nevfel, Hz. Hatice’ye: “Cebrail; Allah ile peygamberler arasında, Allah’ın emînidir. Sen, Muhammed’i, görmüş olduğu şeyleri gördüğü yere kadar götür...
...pozitif ilimlerde ulaştığı noktayı en iyi gösteren eserlerden birisi “Kal‘atü’l-Üstâd” olarak anılan türbedir. Türbedeki “Işık Hadisesi”.....
Ne uzun ne kısa, kararında boy Soyu İbrahim’den ne asil bir soy Saçları hoş, siyah, dalgalı bir koy Kemalini giydir, beni benden soy Âlemlere rahmet, yüzünü göster Bu kul varlığından soyunmak ister..
"28 Haziran Salıyı, 29 Haziran Çarşambaya bağlayan gece Mi'râc kandilidir." Saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar, aylar ve seneler süratle akıp gidiyor. Ömür bitiyor. Sanki, kabre, mahşer ve hesap gününe süratle koşarak gidiyoruz. İşte üç aylar ve işte Mi'râc ve İsrâ gecesi kapımızı ç..
Yüce Allah, Hz. İbrahim'e (a.s.), zevcesi Hâcer ve oğlu İsmail'i Mekke'ye götürmesini emredince, ikisini getirip bir yere bıraktı ve bu yer daha sonra Mekke beldesi oldu...
Akraba da olsa, zaruret olmadıkça, bir kabre, iki kişi gömülmez. Ancak ihtiyaç halinde bu caiz olur. Örneğin Bedir Savaşı'nda kefen bulunamadığı için bir kabre iki şehid gömülmüştür...
İbrahim Efendi adında bir takkeci vardı. Küçük dükkanında takke yapıp satardı. Her gün kazandığından ailesinin geçimi için olanı bir köşeye ayırır, kalanı fakir fukaraya dağıtırdı. ..
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Çanakkale Savaşlarında savaşıp, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız Generali Bridges, yurduna döndükten sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor:..
Anadolu`da yetişen velîlerden. 1903 (H.1321) senesinde Erzurum`un Cedid mahallesinde doğdu. İsmi, İbrâhim Hakkı`dır. Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin neslindendir. Anne tarafından dedesi Hacı Mâhir Efendi, Rıfâî tarîkatı şeyhiydi...
Şems-i Tebrîzî hazretleri günlerini orada geçirirken, bir gün kapıda oturmuş Allahü Teâlâ'nın mahlûkâtı hakkında tefekkür ediyordu...