Vakfın, genellikle vâkıfı tarafından hazırlanmış nizâmnâmesine vakfiye denir. Bunlar, kadılık siciline işlendikten sonra kesinleşirdi. Tarih boyunca vakfiyeler, taş, deri ve kâğıt üzerine yazılmıştır. Şayet vakıf, bir bina ise bazen vakfiye bina duvarlarından birine kazılırdı. Nitekim Türkçe ilk va..
Allah Teâlâ, Kâbe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaat etmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teâlâ meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kâbe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, Örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girme..
Eski vakaları bilip söyleyenden bir hikaye dinle de bu üstü örtülü sırdan bir koku al. Bir yılancı, afsunlarla yılan tutmak üzere dağlara yüz tuttu. Arayan ister yavaş gitsin, ister hızlı ,nihayet aradığını bulur. İki elini de aramadan çekme. Arama yolda en iyi bir kılavuzdur. Topal olsan, sakat o..
Öncelikle faziletli, adaletli, iffetli, izzetli, cesur, vakur, hoşgörü sahibi, dost, mütevazı ve mütebessim, gösteri ve gösterişten kaçınan kıble yürekli insanlardı… Osmanlı atalarımız, tanısınlar tanımasınlar, “Gülümseyiniz, müminin mümine gülümsemesi sadakadır.” hadisi ve “Selamı yayınız!” tavs..
Peygamberimiz aleyhisselâm, Necranlılara(1), Necran uskufuna(2) (Hıristiyan din bilginleri lideri) bir yazı yazdırdı. Yazdırdığı yazıda şöyle buyurdu: “Bismillah! Allah’ın Resûlü Muhammed’den, Necran uskufuna. İbrahim’in(3), İsmail’in(4), İshak’ın ve Yakub’un İlahı olan Allah’ın ismiyle başlarım..
Eskiden meşayıhlar hazineye girip, gezerler. Altını, Gümüşü beğenip almazlar, pırlanta ve yakut gibi kıymetli şeyleri beğenip alırlarmış. Şimdi biz küllükte kırık cam parçaları arıyoruz. Bunları bulup birbirine ekleyip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. ..
Evliyanın büyüklerinden, Arif-i Billah Şeyh Ahmed Hindül Lahuri (k.s) Hzleri, sadat-ı kiramdan Şeyh Abdürrezzaku'l-Hamevî (k.s) Hzlerinin neslindendir. ..
Suriye'nin Hama şehrinde yaşamış büyük velilerden...15.yy-16.yy aralarında hayat sürmüştür...
Eskiden meşayıhlar hazineye girip, gezerler. Altını, Gümüşü beğenip almazlar, pırlanta ve yakut gibi kıymetli şeyleri beğenip alırlarmış. Şimdi biz küllükte kırık cam parçaları arıyoruz. Bunları bulup birbirine ekleyip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz...
Denildiği gibi, O (s.a.s) da bir beşerdi. Ama yakut da bir taş cinsinden olduğu halde, diğer taşlara karşı üstünlüğü olduğu için kralların taçlarını süsler...
Bir gece yarısı Geylânî (k.s) abdest alıyorken birden takunyasını çıkararak karanlığa doğru fırlatır. Bu esnada olan olmuştur...
Büyük velilerden, hakikat şehidi… İsmi Hüseyin b. Mansûr, künyesi Ebu’l-Mugis’tir. 858 (H.244) yılında İran’ın Beyzâ şehrinde doğduğu rivayet edilmektedir. 919 (H.306) yılında ise idam olunarak şehit edildi. Gençlik yıllarında Tuster’de büyük velîlerden Sehl b. Abdullah et-Tusterî (k.s) hazretler..
Beyt-i mamur, firdevs cennetinde kırmızı yakuttan bir yüksek kubbe idi. Hak Taala, Adem aleyhisselaı cennetten yeryüzüne indirdiğinde, tevbesini kabul eylemişti...