"Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terketmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez." (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)..
Enes b. Mâlik"ten nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah"ın kulları, kardeş olun. Bir Müslüman"ın din kardeşiyle üç günden fazla küs durması helâl olmaz!” (B6076 Buhârî, Edeb, 62)..
Muhterem Hocamız, sohbetinde İran Edebiyatından, tasavvufi yaşantının inceliklerinden, Kur´an ve sünnet ışığında bir hayatın öneminden ve muhtelif bir çok konudan bahsetmekteler. ..
Allah için en sevdiği şeyleri feda edebileceğinin sembolik bir ifadesi olan kurban ibadeti, insan ruhunda kuvvetli tesiri olan ve Allah’a kulluğun değişik bir boyutunu bizlere gösteren bir ibadettir...
Bir adam Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e hitâben "Yâ Resûlallah! İslâmiyet’in emirleri çoğaldı. Bana sıkı sıkıya yapışacağım bir şey söyle." dedi. O da: “Dilin hep Allah’ı zikretsin!” buyurdu. (Tirmizî, Daavât 4. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 53.)..
Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbına: “Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurm..
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin mevlid kandilini idrak edince, her müslümanın derin derin düşünmesi lâzımdır. O’nun hayatı, sahabileriyle olan münasebeti, Kur’ân-ı Kerim’den sonra eşsiz hadisleri bize ne anlatıyor neleri haber veriyor, acaba anlayabiliyor muyuz? O hadislere gerekli iti..
Peygamberimiz bir gün minbere çıkıp üç kere “âmin, âmin, âmin” dedi. Sonra şöyle buyurdu: “Cebrail (as) bana gelip: “Kim Ramazana yetişirde oruç tutmayarak bu ayda bağışlanmazsa Allah onu ilahi rahmetinden uzaklaştırsın” dedi, Ben de “âmin” dedim.” (Hâkim. İbn Hibban, İbn Hüzeyme.) Rabbimiz bu bizl..
Aşağıda Osman Bey'e ünlü İslam Alimi, Şeyh Edeb-Ali'nin verdiği öğütleri anlatan bir yazı. Çok hoşuma gitti. Neredeyse 700 yıl önce söylenmiş ama hiç mi hiç eskimemiş. Tüm zamanlar için geçerli...
Edebiyatımızın büyük şairlerinden Süleyman Nâbî, Sultan 4. Mehmet döneminde önemli devlet adamlarıyla birlikte hacca gider. Her Müslüman şair için hac ibadeti, olağan üstü bir olaydır; çünkü metafizik gerilime düşen şair, en yüksek estetik tecrübeyi edinmektedir. ..
Dergâha vardığınızda ilk dikkatinizi çekecek levha, öğüt almak ya da vermek için başka lafa hacet bırakmayan bir çift zarif sözdür: “Edeb Yâ Hû…” ..
Sözlükte bir yöne doğru açılarak uzayıp gitmek, açık olmak; açık hale getirmek anlamlarındaki şer‘ kökünden türeyen şerîat (çoğulu şerâi‘) ve şir‘at kelimeleri insanların ya da hayvanların su içtiği, açıkta olan ve kesilmeyen akarsu; bu suya giden yollar manalarına gelmektedir...
Pir-i Türkistan Ahmet Yesevî Hazretlerinin “Şu ata bin, batıya doğru git. Atının durduğu yerde in ve hizmete başla!” fermanıyla Anadolu ve Rumeli’ye akın eden tasavvuf zümreleri, yeni fethedilen yerleri şenlendiriyor, İslam kültürünü tanıtmaya başlıyorlardı. ..
Kesilen kurbanın etini kurban sahibinin kendisi, ailesi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler yiyebilir. Ayrıca kurban sahibi bu eti, yoksullara yedirebilir veya dağıtabilir. Eş, dost ve arkadaşlarına verebilir ya da hazırladığı bir ziyafete onları davet edebilir...
Bütün edepler Resûlullah Efendimiz'den (s.a.v) alınıp öğrenilir. Çünkü O, zahirî ve batınî bütün edeplerin kaynağıdır. Allahu Teâlâ, O’nun Mi'rac'da ilâhî huzurdaki güzel edebini şu âyetiyle haber vermektedir: “(Huzurumuzda) onun gözü (başka şeylere) kaymadı, haddi de aşmadı.” (en-Necm 53/17)..