Abdullah adında, bir sahabe vardı. Bir gün pazardan veresiye bazı şeyler almış ve bunları Rasûlullâh’a hediye etmek üzere getirmişti.
Abdullah adında, bir sahabe vardı. Bir gün pazardan veresiye bazı şeyler almış ve bunları Rasûlullâh’a hediye etmek üzere getirmişti: Satıcıya da, bunları Rasûlullâh (s.a.s)’ın hesabına satın aldığını söylemişti. Daha sonra bu satıcı alacağını istemek için Rasûlullâh’a müracaat ettiği zaman, bu Hımâr vurdumduymaz bir şekilde:
-Yâ Rasûlullâh! Sana bir hediye sunmak istemiştim, ama param yoktu... deyince, Rasûlullâh (s.a.s) gülümseyerek satıcıya eşyanın bedelini ödemiştir.(1)