5. Güler Yüzlülük ve Tatlı Dillilik Güler yüzlülük, tebessüm, sadakadır. Mü’minin kalbinin aydınlığı yüzüne vurur.
Müellif, tasavvuf ehlinde bulunması gereken ahlakî meziyetleri şöyle sıralayıp izah etmiştir:
1. Tevazu
Her davete icabet, hediye kabulü, selam verme-selam alma.
Kendinde bir değer görmeme, hakkı her kimden olursa olsun kabul etme, herkesi kendinden hayırlı görme.
Böbürlenerek yürümeme.
Zillet ve meskenete düşmek, uygun değildir.
2. İnsanlara Yumuşak Davranmak
Halkın arasına karışıp ezalarına sabır, uzletten daha hayırlıdır. Öfkeyi yutma, af ve safv/hoş görme memduhdur/övülen bir davranıştır.
Yumuşaklık, hayırdan/iyilikten nasibdârlık demektir.
3. İsar
Kendileri muhtaç iken başkalarını kendilerine tercih edenler.
Kendisini, mülkün emanetçisi görenin isarı en sağlıklı isardır.
Huzeyfetü’l-Adevî’nin Yermük’teki su hadisesi, Ebu Talha ve misafiri Sa’d b. Rebi ve Abdurrahman b. Avf kardeşliği.
Cömertlik, buhl/cimrilik ile kazanılır.
4. Afv ve Müsamaha
İhsan, sana kötülük yapana iyilik yapmandır. İnsan; güneş, rüzgâr ve yağmur gibi umumidir.
5. Güler Yüzlülük ve Tatlı Dillilik
Güler yüzlülük, tebessüm, sadakadır.
Mü’minin kalbinin aydınlığı yüzüne vurur.
Sevinç ve neşe Allah için ve O’ndan (c.c) ötürüdür.
6. Şakalaşma ve Yumuşak Muamele
Sûfiyye ahlakındandır.
Rasûlullâh (s.a.s) latife ve şaka yapardı.
Mübtedilerin çokça şakalaşmaları uygun olmaz. İşin içine nefs karışabilir.
İnsanları rahatlatmak için şaka yapılsa da, halvette ciddiyet esastır.
Mizah bast ve recâdan ileri gelir.
7. Yapmacık Davranışları Terk Etmek
Tekellüf, nefsin arzusu üzere insanlara gösteriş olsun diye yapılan yapmacık hareketlerdir.
İkram ederken dahi tekellüften uzaklaşmak, peygamberâne ahlaktır.
Ziyaretçiye elde olanı, davetliye elden geleni ikram etmek esastır.
8. Mal Biriktirmeyi Terk Etmek
Rasûlullâh (s.a.s) ertesi gün için evde bir şey bırakmaz ve bıraktırmazlar.
Sûfiler, Cenâb-ı Hakk’ın hazinelerini deniz gibi (tükenmez) bilir.
Allah’a (c.c) kuşlar gibi tevekkül içinde olmak.
9. Aza Kanaat Etmek
Kanaat, rızadan kaynaklanır. Şerefi artırır. Fitnelerden korur. O, tükenmez hazinedir. Az malın şükrü daha kolaydır.
10. Münakaşa ve Cedelden Uzaklaşmak
Hakkı söylemenin dışında cedel ve münakaşadan uzaklaşma.
Nefisten gelen öfkeye, kalbi hilm/yumuşak huyluluk gösterme
Öfke anında nefsi itham etme, pozisyon değiştirme.
Öfke ve normal halde hükmetmek ancak nefsini dizginleyebileceklerin işidir.
11. İnsanları Sevmek ve Onlarla İyi Geçinmek
Mü’mine merhamet, kardeşlik.
Geçinemeyen ve geçinilemeyende hayır yoktur.
İyi kimselerle ülfet ve ünsiyyet kalbe inşirah verir.
Sevgi ile itaat, korkarak itaatten daha faziletlidir.
Allah’ın (c.c) sevdikleriyle beraberlik O’nun (c.c) sevgisine götürür.
12. İyilik Yapana Teşekkür ve Dua
Sûfinin, hakkın varlığını kabulü, Hakk’ın vücudunu perdelemez, O (c.c) her şeyi açık seçik görür.
Nimete hamd/övgü, nimetten daha değerlidir.
Sûfinin teşekkürü, teşekkülün kemalinden, inanç nimetini Allah’tan (c.c) görmelerindendir.
13. Makamı Müslümanlara Hizmet İçin Kullanmak
Makamı hizmet için isteyenler, ölmeden evvel ölenler içindir. Nefsin hilelerinden emin olmayanın fitnesinden korkulur.
Bilgisizlikle insanlara zarar vermemek.
İnsanların cehaletine sabretmek.
İnsanların ellerindekilere talip olmamak, kendi elindekini onlar için harcamak, riyâsete liyakat için gerekli şartlardır.
Sühreverdî, Avârifu’l-Ma‘ârif, 30. Bölüm