Muridan
İtidal

İtidal

Bir gün O (s.a.s), bir sahabinin gece boyunca namaz kıldığını öğrenmiş ve böyle yapmasını açıkça yasaklamıştır. Bir başkası, Ramazan ayı dışında bile sürekli oruç tutuyordu; onu da aynı şekilde böyle davranmaktan men etti.

  Kur’ân-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerin en belirgin özelliği, itidal (orta yol) ve tevazu üzerinde ısrarla durmalarıdır. Rasûlullâh (s.a.s) sık sık şöyle buyururdu:"Ey insan! Senin kendine karşı da birçok görevlerin vardır.”

  Ayrıca:

  “İşlerin en hayırlısı orta (yolda) olanıdır.”  

  Rasûlullâh (s.a.s) eyaletlere İslâm’ı yaymak için görevliler ve valiler gönderdiğinde de onlara şu talimatı verirdi:

  “(Din konusunda) Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!”

  Yine bir valiye şöyle söylemişti:

  “Cemaate imam olduğunda namazı uzatma, zira içlerinde hastalar, yaşlılar ve acelesi olan yolcular bulunabilir.”

  Parayla yapılan iyilikler konusunda ise Allah Rasûlü (s.a.s), sık sık şöyle buyururdu:

  “Allah, bütün mal varlığınızı sadaka ve zekât olarak harcayarak mirasçılarınızı insanlardan dilenen kimseler olarak bırakmak yerine, çocuklarınızın refahını sağlamanızı tercih eder.”(1)

  Sa‘d b. Ebî Vakkâs (r.a) bütün servetini, yakın akrabalarını mahrum bırakma pahasına hayır yolunda harcamak için izin istedi. Rasûlullâh ise:

  “Hayır!” diye cevap verince zâhid ve takva sahibi sahabî, teklifini önce 2/3’e indirdi; yine reddetmesi üzerine 1/2’ye indirdi; ve Peygamber (a.s)’in yine olumsuz cevap vermesi üzerine, sonunda malının 1/3’ünü vermeyi önerdi. Bunun üzerine Rasûlullâh (s.a.s) şöyle buyurdu:

  “Peki, üçte bir olsun; aslında üçte bir bile fazla!”(2)

   

  İntikam konusunda da Rasûlullâh’ın öğretimi aynı itidal anlayışının izlerini taşır: Kötülük yapan bir kişinin herkes tarafından affedilmesi için pek ısrar edilmez. Oysa Kur’an bu konuda şöyle der:

  “Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Ancak kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir.”(3)

  Yine bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

  “Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır.”(4)

  Aşağıdaki ayetteki ifade ise daha serttir:

  “Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) dır. Allah’a isyandan sakının…”(5)



(1) Buhârî, 23: 37.

(2) A.g.e., 55: 2.

(3) Şûrâ: 42/40.

(4) Nahl: 16/126.

(5) Mâide: 5/8.

Top