Bir rahmet ayı olan Ramazan’a kavuşmuş bulunuyoruz. Geçmiş milletlere de yazılmış olan oruç ve oruçla gelen bedenî rahatlık, sıhhat ve âfiyetin yanı sıra ibadetlerin kat kat ecir ve mükafatının oluşu, Cenâb-ı Allah’ın büyük bir lütfudur. Bu ay herkes için büyük bir fırsat olmalıdır. Oruç ayına birkaç yönden bakmak lazımdır. Ramazan orucu, Cenâb-ı Allah’ın kesin emridir. Bu husus iyice kavranmalı ve titizlikle bu ayın orucuna noksanlık getirmeden farz ifa olunmalıdır. Dinin, oruç tutmaları sıhhat açısından zararlı olanları, yani hazık/uzman müslüman doktorların tespitiyle ortaya konulan gerekçeler doğrultusunda tutamayanlar hariç, bu mübarek ayda bir gün bile olsa noksanlık yapmak büyük kayıptır. Kim bir gün bu şekilde oruçta lakayt davranırsa, senenin hepsini oruçlu bulundurmuş bile olsa o tek günü telafi edemeyeceğini unutmamalıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’de buyruluyor:
“Ey iman edenler! Oruç sizden evvelkilere yazılıp farz kılındığı gibi size de farz kılınmıştır. Umulur ki sakınanlardan olursunuz.” (el-Bakara, 2/183)
Sevap bakımından ecri büyük bir ibadettir oruç…
“الصوم لى وانا اجزى به / Oruç benim içindir ve mükafatını da ancak ben veririm.” (Buhârî, Savm/2, 9, Libas/78; Müslim, Sıyâm/164; Muvatta, Sıyâm/58; Ebu Dâvud, Savm/25; Tirmizî, Savm/55; Nesâî, Sıyâm/41; İbnu Mâce, Sıyam/1, Edeb/58)
Bire on, yetmiş, yedi yüz ve daha fazlası bir sevap ki bunun takdiri O’na aittir.
Oruç tutanların iki sevinçli vakitlerinin olduğu hadîste bildirilmiştir.
“للصاﺋم فرحنان اذا افطرفرح واذا لقى ربه فرح بصومه / Oruçlunun iki sevinçli anı olur: İftar ettiği zaman ve Rabbine kavuştuğu an tuttuğu orucu sebebiyle mesrur olur.” (Buhârî, Savm/9; Müslim, Sıyâm/163)
Manevî yararları saymakla bitmez. Bunun yanında bedenler üzerinde sıhhat bakımından ne kadar çok etkisi olduğu da tartışılamaz. Hz. Peygamberin (s.a.s), “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” (Mecmua’z-Zevâid, III, 170; Taberânî) gibi müjdeleri unutulmamalıdır.
Ramazan; oruç