Muridan
Hazerde ve Seferde Namazın Nasıl Kılınacağı

Hazerde ve Seferde Namazın Nasıl Kılınacağı

Hz. Aişe’nin bildirdiğine göre; "Yüce Allah namazı farz kıldığı zaman seferde de, hazerde de (gündüzün vitri olan) akşam namazından başkasını- ki o üç rekat olarak farz kılınmıştı- ikişer rekat, ikişer rekat olarak farz kılmıştı."(1)

 

 (Hicretten) sonra, sefer (yolcu) namazları oldukları gibi bırakıldı da, hazer (mukim) namazları ikişer rekat arttırıldı.(1)

 Bu da; Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye hicretinden bir ay sonra yapıldı.(2)

 Abdullah b. Abbas da şöyle demiştir:

 “Muhakkak ki, Yüce Allah; Peygamberimiz Aleyhisselamın dili (buyruğu) ile, namazı hazerde dört, seferde iki, düşman korkusu halinde bir rekat olarak farz kıldı.(3)

 Peygamber Aleyhisselam Medine’den Mekke’ye doğru yola çıktığı ve yalnız Rabbü’l-Âlemîn’den başkasından korkmadığı halde dört rekat farzı, iki kıldı.(4)

 Biz Resûlullah Aleyhisselamla birlikte Mekke-Medine arasında yaptığımız seferde, Yüce Allah’tan başkasından korkumuz olmadığı halde, namazı iki rekat kılmışızdır.”(5)

 Peygamber Aleyhisselam, Fetih yılında, Mekke’de onyedi gün kaldı, dört rekat farzları ikişer kıldı” demiştir.

 Abdullah b. Ömer’e, bir gün Ümeyye b. Abdullah:

 “Ey Abdurrahman’ın babası! Biz Kur’ân’da korku halinde kılınacak namazı da, hazerde kılınacak namazı da bulduk. Fakat seferde kılınacak namazı bulamadık?” demişti.

 Abdullah b. Ömer, ona:

 “Ey kardeşimin oğlu! Şüphe yok ki, Yüce Allah Muhammed Aleyhisselamı peygamber olarak gön­derdi. Biz, ancak onun işlediğini gördüğümüz şeyi işlemekten başka birşey bilmeyiz.(6) Ben; Resûlullah ile, Ebu Bekir’le ve Ömer’le, sefer namazını hep iki rekat olarak kıldım” demiş(7);

 Resûlullah Aleyhisselamın, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın yolculuk esnasında öğle ve ikindi namazlarının farzlarını hep ikişer rekat kıldıklarını bildirmiştir.(8)

 Abdullah b. Mes’ud da; Peygamberimiz Aleyhisselamla Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in dört rekat far­zları seferde ikişer rekat olarak kıldıklarını ve bunu arttırmadıklarını söylemiştir.(9)

 Peygamberimiz Aleyhisselam da, bir hadis-i şeriflerinde:

 “Benim namazı nasıl kıldığımı gördünüzse, siz de namazı öyle kılınız!” buyurmuşlardır.(10)



 (1) İbn İshak, İbn Hişâm, Sîre, c.1, s.260; Mâlik, Muvatta, c.1 , s.146; Abdurrezzak, Musannef, c.2, s.515; İbn Ebi Şeybe, Musannef, c.2, s.451; Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.6, s.272; Buhârî, Sahih, c.1, s.93; Müslim, Sahih, c.1, s.478; Ebu Dâvud, Sünen, c.2, s.3; Dârimî, Sünen, c.1, s.293.

 (2) Belâzurî, Ensâbu'l-Eşrâf, c.1, s.271; Taberî, Târih, c.2, s.258; İbn Esir, Kâmil, c.2, s.110.

 (3) Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.1, s.243; Müslim, Sahih, c.1, s.479; Nesâî, Sünen, c.3, s.119.

 (4) Abdurrezzak, Musannef, c.2, s.516; Ahmed b. Hanbel, c.1, s.215; Tirmizî, Sünen, c.2, s.431; Nesâî, Sünen, c.3, s.117.

 (5) Nesâî, Sünen, c.3, s.118.

 (6) Mâlik, Muvatta, c.1, s.145 vd; Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 94; İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 339; Nesâî, Sünen, c. 3, s.117.

 (7) Nesâî, Sünen, c.3, s.118.

 (8) Tirmizî, Sünen, c.2, s.428.

 (9) Ebu Hanife, Müsned, s.18.

 (10) Buhârî, Sahih, c. 1, s.155, Beyhakî, Sünenü'l-Kübrâ, c.2, s.345.

Top