Sûfîler bazen vakit sözü ile insanın içinde bulunduğu zaman parçasını kastederler. Bunun için bazı sûfîler, vakit iki zaman arasındaki şeydir. Yani geçmiş zamanla gelecek zaman arasındaki şeydir, demişlerdir...
Nefs-i mutmainne ifadesi Kur’an-ı Kerim’de, nefs-i emmare, nefs-i levvame gibi bir defa geçmektedir. (Fecr, 89/27) Bu terimler daha sonraki asırlarda yaşayan alim ve ariflerce nefis eğitiminin kademelerine isim olarak verilmiştir. İnsan nefsinde var olan kin, kibir, hased, şehvet, riya gibi hastalık..
İbrahim b. Edhem, orak biçmek ve bağ bekçiliği yapmak gibi işlerde çalışır ve elinin emeği ile geçinirdi. Naklederler ki; çölde yolculuk yaparken rastladığı bir adam ona, İsm-i A‘zam’ı öğretmiş, O da bu isimle dua edince Hızır’ı (a.s) görmüştü. Hızır, O’na:..
İlham; küllî ruhun, saflığına, kabiliyetine, istidadına göre insan ruhunu uyarmasıdır. O vahyin kısmî bir yansımasıdır. Vahiy, gaybî hallerin ayan beyan tezahür etmesi olup, ilham ise gaybî şeylere kapalı bir tarzda işaret edilmesidir. Vahiyden hâsıl olan ilme nebevî ilim, ilhamdan hâsıl olan ilme d..
Allah korkusu kalpte kuvvetlenince kabz, daha çok kuvvetlenince heybet adını alır. Ümit (reca) hali kuvvetlenince bast, daha kuvvetlenince üns ve naz halini alır...
Vecdin hakikati ve mahiyeti hakkında halkın uzun konuşması vardır. Halktan, sûfileri ve dinleme ile ruhlar arasındaki münasebet yönüne bakan hakîmleri kastediyorum. Bu bakımdan biz, onların sözlerinden, lafızlar ve deyimler nakledelim. Sonra oradaki hakikati keşfetmeye çalışalım. Zünnûn-i Mısrî şöy..
Ebu Ümame de Amr b. Anbese’den (r.a) şunu rivayet etmiştir: Allah Rasûlü’nün (s.a.s) şöyle buyurduğunu duydum: “Rabbin, kula en yakın olduğu vakit.....
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslâm dininin bünyesinde mevcut tasavvufî hayatı anlamadıktan sonra onu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ’yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer â..
Hz. Ebû Hureyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Rasûlullâh (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın, yollarda dolaşıp zikredenleri araştıran melekleri vardır. AIIahu Teâlayı zikreden bir cemaate rastlarlarsa, birbirlerini: "Aradığınıza gelin!" diye çağırırlar. (Hepsi gelip) onları kanat..
Bidayette tasavvuf sofi bir can olmağa derler Nihayette gönül tahtında sultan olmağa derler..