Son zamanlarda yine tartışma konusu olanlardan biride evliyanın kerameti meselesidir. Akaid kitapları “ve kerametül evliyai hakkun”, evliyanın kerametinin hak olduğunu zikrederler. Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim’de : “Zekeriya (a.s) her ne zaman Onun yani Meryem’in yanına gelirse orada bir rızık bulurd..
Tarikat kelimesi, Arapça bir kelimedir. Bunun çoğulu, “Turûk” veya “Tarâık” olarak kullanılmıştır. Yol, metot, usul, tarz, şekil, san, hayat hikâyesi, bir milletin şereflisi manasına geldiği gibi ayrıca vurmak manasına gelen fiilden türetilmiş bir kelimedir. Bu anlamda tasavvufta kullanılır olmuştur..
Hamd Cenâb-ı Allah (c.c.)’a mahsustur. Selam, Cenâb-ı Allah’ın seçkin kulları üzerine olsun. Allah (c.c.) sana ikram eylesin. Ben tasavvuf ehlinin devamlı yaptığı zikir halkalarının meşruiyetinden, mescitlerdeki açık zikir hakkında ve tehlil ederken sesi yükseltmek hususundaki durumları sordum. Acab..
İslamiyet; ruh ve cesedi koruyan, dünya ve ahirete ait bir dindir. Onda ifrat da yoktur tefrit de… Dinimiz, bedenin hastalıklardan korunmasını teşvik etmiş, bunun için de gerekli tedbirleri almayı, zamanında doktora başvurmayı, hülasa gereken sebeplere yapışmayı emretmiştir. ..
Ledünnî ilim var mıdır ve ne demektir? İslam dinine ait kitaplarda, özellikle de tasavvufa ait olanlarda ledünnî ilimden bahsedilmiştir. Bu, Hz. Allah tarafından verilen bir ilimdir. Buna “ilmü mevhibe” de denilebilir. Hibe edilmiş, verilmiş, ihsan olunmuş ilim demektir. Bu ilme herkes nail olamaz...
Rabıta; bir velinin suretini, şeklini hayaline getirerek onun kalbindeki feyz, bereket ve marifetlere ve ilimlere ulaşmaktır. Kalbini büyüklerin kalbine bağlayarak onlardan feyz alma, her şeyi unutarak dünya işlerini düşünmeyerek sevgi ve saygı ile bir velinin mübarek yüzünü hayalinde veya gönlünde ..
Buna bir soru ile başlayalım. Tasavvuf bid’at mıdır? Tasavvufun Hindistan’dan geldiği, onun tesiri altında olduğu söyleniyor, doğru mu?..
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in mescidine bitişik sofada barınan ve islâmî tedrisatla meşgul olan sahabiler... Suffe, eski evlerdeki seki, sed gibi yüksekçe eyvan demektir. Dilimizde buna sofa da denir. İslâm tarihinde "suffe" denilince, Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Medine'deki mescidinin bitişiğindeki bu..