Zikreden insan nefsiyle harbe girmiş demektir. Harpte düşmanla harbederken kılıcı düşmana hafifçe vurursa mı iyi keser, yoksa daha kuvvetli vurursa mı daha iyi keser. Bu da buna benzer, sen zikir çekerken nefsinle harp ediyorsun demektir. Düşman olan nefsine muhakkak esmayı kuvvetli kuvvetli söyleyerek onu sindirip mağlup edersin. Aşkla, şevkle, isteyerek kuvvetli çalışmak lazımdır.
Bir sohbet esnasında Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerine ihvanın biri "Efendim, halkayı zikirde kol kola çalışırken yanımdaki ihvan genç ve kuvvetli, bense ihtiyar ve zayıfım. Beni çok sallayıp rahatsız ediyor ve yoruyor, ben de doğru dürüst, huzurla zikir yapamıyorum. Hatta halkayı zikirde sizin tarifiniz gibi, yemenden şimale yani, sağdan sola olmayıp da kol kola girilip öne arkaya gelişi güzel sallanmalar ve el hareketleri oluyor. Bu durum da bizi rahatsız ediyor" diye söylemesi üzerine, Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri, "Halkayı zikirde kol kola girmeyin, Öne arkaya eğilip sallanmayın, sağdan sola vücudunuzun üst kısmı yani göbekten üst taraf hep beraber nasıl bir rüzgâr eserde buğday başakları bir sağa, bir sola dalga dalga güzel bir şekilde dalgalanırsa, siz ihvanlar da zakir başının sesini bastırmamak şartıyla zakir başına uyarak, hep beraber huzur ve huşu ile Rabbinizi zikredersiniz. Halkayı zikir esnasında eller namazda olduğu gibi, ya öne bağlanır veya yine namazda olduğu gibi yanlara salıverilir, Eller sağa sola hareket ettirilerek veya birbirine vurularak ses çıkarıp halkanın ahengini bozmazlar. Bir nizam ve intizam dâhilinde nasıl yetişkin asker muntazam talim yaparsa siz de onun gibi, bu şekilde güzel güzel çalışırsınız." dedi.
Bu esnada, halkayı zikirde esmaların yani, Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerinin mübarek isimlerinin okunuş şekli mevzu oldu. Onu da Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri şöyle izah buyurdular:
``Oğlum, siz halkayı zikir yapıyorsunuz. Sizin meclisinize bir hafız veya bir hoca gelir, sizin okuyuş şeklinizi dinler. Siz esmayı yazıldığı gibi doğru dürüst okumazsanız bu gelen ilim adamı "Yahu, bunlar ne söylüyor, esmayı da bozuyorlar, ne söyledikleri anlaşılmıyor. Bu doğru bir hareket değildir" derler. Sen bırak hafızı, hocayı, bizatihi Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretleri kendisi işitiyor, mübarek isimlerinin mümkün mertebe yazıldığı gibi okunmasını ister. Esma bozulunca Cenab-ı Hakk Celle Celaluhü hazretlerinin de hoşuna gitmez. Bir misal gerekirse, senin adını ben bunu uzatarak anlaşılmayacak bir şekilde veya herhangi bir suretle yazıldığı gibi, söylemezsem bana, "Efendim benim adım şöyledir" demez misin? Kul iken, kul adının güzel söylenmesini isterse, Cenab-ı Hak Celle Celaluhü güzel esmasının güzel söylenmesini istemez mi? Mutlak ister. Gücünüzün yettiği kadar esmaları bozmadan saygı ve sevgi ile huzur ve huşu içinde okuyun, ister hoca dinlesin isterse hafız dinlesin dinleyenler sizin hangi esmayı okuduğunuzu bilsinler onlar da içlerinden size eşlik ederler.´´
Yine, halkayı zikirde okunan esmaları okurken yavaş mı? Hızlı mı? Orta yükseklikte bir sesle mi okunması hususu Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerine soruldu. Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri bu suale karşılık, "Evlatlar biz cehriyiz, yani okuyacağımız esmaları sesli okuruz. Ne çok yüksek sesle bağırarak ne de yavaş olarak, biz orta yükseklikteki ses tonuyla okuruz." Söz buraya gelince Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri sevgili peygamberimiz Sallallahu aleyhi vesellemden zikrullahla alakalı bir hadis-i şerif okuyup bize izah ettiler. Zikrullahta Hazreti Ebubekir Sıddık Radıyallahu anha Efendimizin sesi çok az çıkarmış. Hazreti Ömer Efendimizin Radıyallahu anh sesi de çok gür çıkarmış. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz zikrullah sırasında "Ya Ebubekir, ya sen sesini biraz yükselt ya da, ya Ömer sen sesini biraz alçalt" dermiş.
Zikrullahta sesin yavaş çıkması istenmesi üzerine Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri buna da bir misal vererek "Zikreden insan nefsiyle harbe girmiş demektir. Harpte düşmanla harbederken kılıcı düşmana hafifçe vurursa mı iyi keser, yoksa daha kuvvetli vurursa mı daha iyi keser. Bu da buna benzer, sen zikir çekerken nefsinle harp ediyorsun demektir. Düşman olan nefsine muhakkak esmayı kuvvetli kuvvetli söyleyerek onu sindirip mağlup edersin. Aşkla, şevkle, isteyerek kuvvetli çalışmak lazımdır" diye buyurdular.