Onlar öyle bir topluluk ki, aralarında bir akrabalık, alıp verecekleri mal, mülk olmaksızın, Allah için birbirlerini severler. Hem, vallahi şüphesiz onların yüzleri pırıl pırıl nurdur.....
Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şeyi gıyabında konuşman gıybettir...
Manevî semamızın yıldızlarından Bişr-i Hafi, h.150 (m.767) yılında Merv’de doğdu. Merv’in ileri gelen ailelerinden birine mensuptu. Bağdat’ta yaşadı ve h.227 (m.841) yılında burada vefat eyledi...
Receb ed-Dârî şöyle anlatmıştır: Hicretin 616. yılında, Şam’da Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin oğlu Şeyh Mûsâ’dan dinledim. Şöyle anlatıyordu: Rahmetli babam birgün buyurdular ki: “Bir vakit Berye’ye (çöle) çıkıp orada bir müddet kaldım. İçecek su bulamadığım için çok fazla harâretlenmiştim. ..
İman sahibi, dünyalık adamlar arasında bir garip kişidir. Zâhid olan, âhirette bir zavallı gibidir; çünkü onun arzusu âhiretin güzelliği değildir, efendisidir. İrfan sahibi ise, Zât-ı İlâhîden gayri her şeyi bir yana atar. Bazı iman sahipleri dünyada bir zindan hayatı yaşar. Rızkı dar değildir...
Kul, nefsin azgınlık ve taşkınlığından kurtularak itminan makamına erince, nefs insana güzel bir binit olur. En büyük cihad, nefs ile mücadeledir. Nefsin kötü ahlakı pek çoktur. Bunların başlıcaları; kibir, riya, öfke, hased, mal sevgisi ve makam tutkusudur...
Peygamber Efendimizin, Hudeybiye`den Medine`ye dönüşü üzerinden pek fazla bir zaman geçmemişti. Bu sırada İslâmiyetle müşerref olan Sakif Kabilesinden Ebû Basîr adındaki bir zat bir fırsatını bulup Mekke`den Medine`ye geldi.Üç gün sonra, onu istemek üzere Kureyşliler iki kişi gönderdiler. Bunlar Pey..
Fil Yılından 6 yıl sonra Mekke’de doğmuştur. Hz. Ebû Bekir’in dâvetiyle müslümanlığa girenlerin ilki ve ilk 15 müslümandan biri olarak bilinir. Kureyş’in ileri gelenlerinden olup; zenginliği, cömertliği, tevazu ve olgunluğu ile tanınan bir zât idi...
Hz. Peygamber, câhiliye döneminde elçilik görevini yürüten Hz. Ömer’i Kureyş müşriklerine göndererek savaş yapılmamasını teklif etti. Ancak mağrur Mekkeliler, bu teklifi kabul etmediler. Onlar, bu durumu lehlerine çevirmeyi, yapılacak savaş sonunda İslâm'ı ve Müslümanları ortadan kaldırmayı planlamı..
2012 yılı Temmuz ayında, Nevşehir´in Kozaklı ilçesinde mürşidimiz Abdullah Demircioğlu ile çaylar eşliğinde ihvan ile yapılan hasbihalden bir kesit... Cuma namazı kılınan her yer, hangi cami olursa olsun sağında ve solunda birer melek var, bunlar birinci, ikinci, üçüncü diye yazarlar, ne zaman ki i..
Hocamız sohbetinde Yunus Peygamberin kıssasından ibretlik sahneler sunuyor ve zikir, tesbihin önemine vurgu yapıyor. Güzel ahlak ve faziletlerden bahsediyor. Hadislerdeki hassasiyete değiniyor...
Ukbe b. Ebi Muayt; müşriklerin, Peygamberimiz Aleyhisselama Mekke´de secdede iken yapılmayacak işkenceleri yapan azılılarından olup, Kabe´de secdede iken Peygamberimiz Aleyhisselamı boğmaya kalkışmış, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ebu Bekir tarafından kurtarılmıştı...
Derse başlamadan evvel bir iki konu hakkında konuşmak istiyorum. Evlatlar, kardeşler! Biz Rasûlullah Hz. Muhammed Mustafa S.A.V. Efendimizin partisindeniz. ..
Hılfu'l-Fudûl (Erdemlilerin Yemini) Topluluğu, hukukun güçlüden yana olduğu, hak ve adaletin vicdanlara bırakıldığı câhiliyye döneminde kurulan bir nevi gönüllü yargı ve kolluk kurumudur. Peygamberimiz bu topluluğa 21 yaşında katılarak toplumun ıslahı yolunda önemli bir katkıda bulunmuştur...
Abdullah DEMİRCİOĞLU Hocaefendi, 1949 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde tamamladı. Ardından Trabzon İmam-Hatip Lisesi’nden ve sonrasında 1972 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu...
• Gökyüzünden, Ülker yıldızından cana şöyle bir ses geldi: "Sen, yeryüzüne mensup değilsin; sen, ötelerden geldin! Bu yüzden, aklını başına al da, yücelere yüksel, tortu gibi dibe çökme! • Hiç kimse eşinden dostundan, eski bildiklerinden bu kadar uzun müddet seferde, yolculukta kalamaz! Bu ne bitme..