Allah Teâlâ'nın nimetlerini görüp varlığını itiraf edene saadetler olsun. Her varlığı O'na bağlayana saadetler olsun. ..
...Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. ..
Sufilere göre her ikisinin de bir gaye ve zamanı vardır. Herhangi bir halin (evlilik-bekarlık) ihtiyar edilmesi (seçilmesi), Allâh (c.c) içindir...
Zevk ve şirb (şerb veya şürb de olur), sûfîlerin dillerinden bırakmadıkları kelimelerdendir...
BİSMİLLAH ER-RAHMAN ER-RAHİM ES-SALÂTU VESSELÂMU ALEYKE YA RESULULLAH..
Amr b. Abdullah el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: “Ali’yi (a.s) bir izâr ve bir ridâya bürünmüş oldu¬ğu halde elinde bir kamçıyla gördüm. Sanki bedevî bir Arâbîydi. Karâbîs çarşısına kadar geldi. Üç dirhemlik bir gömleğe sahip çıktı. Satıcı onu tanıyınca vazgeçti. Ondan bir şey almadı. Başka birisi..
“Ey Utbe b. Rebia! Vallahi, senin gayretin ne Allah, ne de Allah’ın Resûlü içindir; ancak burun onurun içindir!..
Din ve kültür tarihimizle ilgili olan herkes bu terimi tanır ve bilir; Horasan Erenleri… Bu terim ile Doğu dünyasından Anadolu’ya daha sonra Balkanlara doğru yürüyen Allah dostları kasdedilir...
Tarihin şahit olduğu son ulu hakandan, emperyalistlere karşı her alanda kıyasıya mücadele eden büyük dehadan, Serdâr-ı Hakan’dan bahsetmek istiyoruz...
Bâyezid Bistâmî (k.s), annesine son derece bağlı, itaatli idi. Kendisi şöyle anlatıyor: “Mücahede ve riyazatta aradığımı anne rızasında buldum. Bir gece annem benden su istemişti...
Varaka b. Nevfel, Hz. Hatice’ye: “Cebrail; Allah ile peygamberler arasında, Allah’ın emînidir. Sen, Muhammed’i, görmüş olduğu şeyleri gördüğü yere kadar götür...
Sâdık ve sâlim İhsan Efendi oğlum! Ârif ona derler ki; kalbi vesveseden, teşvişten (karışıklıktan) yani bulanıklıktan beri (uzak) olandır. Ve böyle ârifler, kendilerine karışık haldeki insanlar ve hâdiseler geldiğinde onları sükûnete erdirenlerdir. Binaenaleyh, (bununla birlikte) kalbinin safasını..
Ve lev semi‘û ehlü Mısra evsâfe haddihî Lemâ bezelû fî sevmi Yûsufe min nakdin..
Hamdun’a, “Bir kimsenin halka öğüt vermesi ne zaman caiz olur?” diye soruldu. O da:..