“Rasulullah (s.a.v.) vefat edince, kefenlenip seririne konuldu. Halk, onun için gruplar halinde cenaze namazı kılıyorlardı.....
Halkayı zikirde okunan esmâları okurken yavaş mı, hızlı mı, orta yükseklikte bir sesle mi okunması hususu Hayri Baba (k.s) Hazretlerine soruldu. Hayri Baba (k.s) Hazretleri bu suale karşılık:..
Cabir b. Abdullah derki: “Sa’d b. Rebi’, Uhud’da şehit oldu. Resûlullah aleyhisselam Medine’ye döndü, sonra Hamrâü’l-Esed’e gitti...
“Aslında tasavvuf ehlinin tutmuş oldukları yol, sahabe, tabiin ve onlardan sonra gelen ümmetin selefi ve büyükleri tarafından hiçbir zaman terk edilmemişti...
Hazret-i Ömer, halifeliği sırasında bir gece asayişi kontrol için Medine sokaklarında dolaşıyordu. Gecenin karanlığında önünden geçmekte olduğu bir evden yüksek sesler işitti. Bir anne kızına şöyle diyordu;..
Biri şüpheli, diğeri şüphesiz iki şey arasında kalırsan şüphesiz tarafı al, öteki tarafı bırak. Mümkün olduğu kadar şüpheli şeylerden kaç...
Mehmet işten çıkarılır. Eve gelip durumu bildirince, hanımı içeri almaz. Gidecek yeri olmadığından Şeyhin dergahına gider. Bu sırada şeyh talebeleriyle sohbet etmektedir. ..
Mücahidler, Mekke’yi fethettikleri günün gecesinde, sabaha kadar tekbir, tehlil getirmekten, Kabe’yi tavaftan geri durmadılar...
Ruhun hakikatinin mahiyetini, ona mahsus sıfatların neler olduğunu bildirmeye dinimiz müsaade etmiyor. Bunun için Allah Rasûlü (s.a.s) bunu açıklamadı. Nitekim Allahu Teâlâ, Peygamberimize şöyle buyurdu:..
Şakik-i Belhi hazretleri, bir kıtlık senesinde, herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda, zengin bir adamın kölesinin neşeden oynadığını gördü. Ona sordu: - Herkes kıtlıktan, açlıkla karşı karşıya olmaktan inler dururken sen neye güvenerek böyle oynayabiliyorsun? ..
Şibli hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdat’tan geçer. O zamanın halifesi Harun Reşid, Şibli hazretlerinin Bağdat’a geldiğini duyar. “Biz mi ziyaretine gelelim yoksa o mu bizim sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderir. Şibli hazretleri biz halifenin yanına geliriz der. Ve..
Adamın biri oğluna; (Senden iki isteğim var, birincisi, öldüğüm zaman ayağımın birine eski bir çorap giydirmeyi ihmal etme. İkincisi ise şu ağzı kapalı mektubu beni defnedinceye kadar açma, defnettikten sonra aç oku) diye vasiyette bulundu...
Peygamber Efendimizin vefatlarından sonra, İslam düşmanları, Müslümanların arasındaki iman birliğini bozmak istedi. Abdullah ibni Sebe isimli Yemenli bir Yahudi, Müslümanlar arasında ilk fitneyi çıkardı. Hazret-i Osman'ın şehid edilmesine, Cemel ve Sıffin savaşlarının meydana gelmesine sebep oldu. ..
Behlül Dânâ, bir gün Harun Reşid'den bir vazife istedi. Harun Reşid de ona çarşı pazar ağalığını verdi. Behlül hemen işe koyuldu. İlk olarak bir fırına gitti. Birkaç ekmek tarttı hepsi normal gramajından noksan geldi. Dönüp fırıncıya sordu: ..
‘Hiçbir peygamber yoktur ki, ruhu, Cennetteki durağını görmedikçe alınmaz! Sonra, durağına gitmesi arzusuna bırakılır!’ ..
İman, Cenab-ı Allah’ın en büyük nimetlerindendir. Kişinin, dünya ve ahirette mutluluğudur. Bir şahıs, kelime-i tevhidi (ki o da bilindiği gibi Lâilâhe illallâh Muhammedu’r-Rasûlullâh demektir) diliyle söyler, kalbiyle tasdik ederse müslüman olur. İslâm hudutları içerisine girer. Kendisine müslüman m..