18. Mürşid seçerken gerçekten kâmil bir mürşid aramalı ve onun mutlaka silsileden silsileye gelecek şekilde devam eden icazetli olanını bulmak lazımdır. ..
Bil Ey Oğul, insan sıradan yahut rasgele yaratılmış bir şey değildir, mükemmel bir sanatla yaratılmış ve bir büyük gayeye doğru yürütülmektedir; kendisi ebedi değildir ama ebediyen yaşatılacaktır; ve bu beden süfli ve arızidir, ancak ruh ulvi ve semâvidir...
Büyük mutasavvıf Niyazî-i Mısrî birçok tasavvufî ve tarihî meseleyi yazdığı Hatıralar'a tahminen Rodos'a neyfinden (1083-1673) sonra başlayıp çoğunu Limni'ye birinci sürülüşünde yazmıştır. Hatıralar'ın 1693'te ölümünden bir yıl önce -ikinci sürgün sırasında- da yanında olduğu yazılarından anlaşılıyo..
Ammar b. Yâsir der ki: “Zü’l-Uşeyre gazasında Ali b. Ebi Talib’le iki yoldaştık. Resûlullah (a.s.) Zü’l-Uşeyre’de konaklayınca, Müdlic oğullarından bazılarının su ve hurma üzerindeki çalışmalarına baktık...
Sana Allah’tan korkmayı, kötülükten geri durmayı tavsiye ederim. İslam dininin zahirdeki emirlerine uy. Gönlünü geniş tut. Nefsini daraltma. Yüzünü güler eyle. Varlığını doğrulara harca. Başkalarını üzme. Zor işleri kendin al. Fakirliğin kıymetini bil. Büyüklerin kadrini bil. Arkadaşlarının kıymetin..
Ömer b. Hattâb (r.a), Hz. Peygamber’in vefatını müteakip şunları söylemiştir:..
Allah, Adil’dir, hükümlerinde asla zulmetmez. Sadık’dır, haber verdiği hiç bir şeyde döneklik yapmaz. Öncesi olmayan bir söz ile konuşucudur. Onun sözünün başka hiç bir yaratıcısı yoktur...
Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki: "Allah, kulun kalbi ile bedenini birlikte hazırlayarak kılmadığı namazın tarafına bakmaz."..
İki çeşit ölüm vardır. Bunlardan biri, avam tabakasının bildiği ölümdür. Bir de havas, yani seçkinler tabakasınca bilinen bir ölüm vardır ki, bu da hevaî duyguların, nefslerin, kör tabiatların ve kötü âdet ve alışkanlıkların ölmesi ve yok olması demektir...
Gece ibâdeti halkın avam tabakası için zordur. Ancak zâhir ve bâtında gece ibâdetini kolaylaştıran şartları yerine getirmeye muvaffak olan (havass) kimseler için ise kolaydır...
Nefsini bırak! Ve ondan uzaklaş! Nisbi olarak kendine izafe ettiğin mülkten ayrıl! Hepsini Allah’a teslim et! Ve kalbin kapısında bekçi ol....
Dünyaya dalan, dünyaya aldanan, şehvetlerine köle olan bir kimsenin kalbi, şüphesiz ki ölümün zikrinden gaflet gösterir. Ölümü hatırlamaz. Kendisine ölüm hatırlatıldığında bunu hoş karşılamadığı gibi ölümden nefret eder...
"Cahil, bilmediğini sormaktan utanmasın. Âlim, içinden çıkamayacağı bir meselede 'en iyisini Allahu Teâlâ bilir’ demekten sakınmasın."..
Osmanlı Devletinin ilk şeyhülislâmı ve büyük velî. İsmi Muhammed olup, babasınınki Hamza'dır. Nisbeleri Rûmî ve Fenârî, lakabı Şemsüddîn'dir. 1350 (H.751) senesinde Fener köyünde doğdu. Bu köyde doğması veya babasının fenercilik sanatıyla meşgûliyetinden dolayı "Fenârî" nisbetiyle meşhur oldu...
Sen nefsine, kötü arzularına taptıkça , velilerin derecesine çıkmayı isteme... Halbuki onlar yalnız Mevlaya kulluk ederler. Senin istediğin dünya, onlarınki ise ukba.....
``Benim dünya ile ne işim var? Ben dünyada yolculuğu sırasında bir ağaç altında gölgelenen, sonrada oradan geçip giden bir yolcu gibiyim.´´(İbn Mâce, Zühd 409) Zühd dünyaya karşı tavır koymaktır. Mâsivâdan yüz çevirip Allah’a yönelmektir. Tasavvufun Allah sevgisine engel olan dünya alâkasını kalp..