Muhterem hocamız sohbetinde, insanlarla hoş geçinmenin önemi ile ilgili: “Mümin, başkasıyla hoş geçinen ve kendisiyle hoş geçinilen kişidir. İnsanlarla güzel geçinmeyen ve kendisiyle güzel geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.” (Ahmed, Müsned, 2/400, 5/225) hadis-i şerifini açıklıyor. Kureyş ve Fil S..
Onlar kendilerine bir uyarıcı gelirse herhangi bir ümmetten daha fazla doğru yolu tutacaklarına dair var güçleriyle yemin etmişlerdi. Ama onlara uyarıcı gelince bu sadece (haktan) uzaklaşmalarını arttırdı. (Fâtır Suresi 42. Ayet)..
Peygamber Efendimizin, Hudeybiye`den Medine`ye dönüşü üzerinden pek fazla bir zaman geçmemişti. Bu sırada İslâmiyetle müşerref olan Sakif Kabilesinden Ebû Basîr adındaki bir zat bir fırsatını bulup Mekke`den Medine`ye geldi.Üç gün sonra, onu istemek üzere Kureyşliler iki kişi gönderdiler. Bunlar Pey..
Fil Yılından 6 yıl sonra Mekke’de doğmuştur. Hz. Ebû Bekir’in dâvetiyle müslümanlığa girenlerin ilki ve ilk 15 müslümandan biri olarak bilinir. Kureyş’in ileri gelenlerinden olup; zenginliği, cömertliği, tevazu ve olgunluğu ile tanınan bir zât idi...
Hz. Peygamber, câhiliye döneminde elçilik görevini yürüten Hz. Ömer’i Kureyş müşriklerine göndererek savaş yapılmamasını teklif etti. Ancak mağrur Mekkeliler, bu teklifi kabul etmediler. Onlar, bu durumu lehlerine çevirmeyi, yapılacak savaş sonunda İslâm'ı ve Müslümanları ortadan kaldırmayı planlamı..
Bedir esirleri arasında yer alan Süheyl b. Amr, Kureyşlilerin hatibi idi. Kendisinin üst dudağı da yarıktı. Hz. Ömer: “Yâ Rasûlallah! Şu Süheyl b. Amr, Kureyşlilerin hatibidir. Bırak beni, onun iki ön dişlerini çekeyim de, dili dışarı sarksın! Artık hiçbir zaman hiçbir yerde senin aleyhinde hutbe ..
591. Cerîr b. Hâzim Hasan (r.a)’ın şöyle dediğini rivayet etmektedir: “Ömer b. el-Hattâb’ın kapısında ileri gelen kimselerden Haris b. Hişam, Ebû Süfyan b. Harb ve Kureyş’ten bir grup kimse ile Bedir harbine iştirak eden mevâlîden Suheyb ve Bilâl hazır bulundular. Hz. Ömer’in teşrifatçısı çıktı ve ..
Kureyşli müşrikler, zaman zaman Efendimiz (s.a.s) ile alay ederlerdi. ..
Şecaat; savaş ve şiddet sıralarında cesaret ve yüreklilik göstermek demektir. Necdet de, korku ve dehşet yerlerinde, olağanüstü durumlar karşısında sabır ve sebat göstermek, korkuya düşüp uygunsuz iş yapmamak, demektir. Şecaat ve necdet hasletlerinin her ikisi de, Peygamberimiz aleyhis..
“Ey Yahudi topluluğu! Muhammed, ashabından on kişiyi bile bulmayan kimselerle yanınıza gelmiş bulunuyor. Şimdi şu evin dibinde bulunduğu sırada damdan bir kaya parçasını bırakın, kendisini öldürün! O öldürülünce, Kureyşlilerden, onun yanına gelip katılmış olan yakın sahabileri dağılır giderler!..
Kureyş müşrikleri; Yüce Allah’a karşı azgınlaştıkları, O’nun kendileri için dilediği nimetleri red ve Resûlünü tekzib ettikleri; Allah’ın tevhid ve ibadet ehli olan ve Resûlünü doğrulayan, dinine sarılan kullarını da işkenceden işkenceye uğrattıkları ve yurtlarında yuvalarında tedirgin ettikleri zam..
Arabistan uzunca bir süreden beri putperestliğe sarılmıştı. Putları kıran İbrahim Halil’in hatırası olan Kabe, üç yüz altmış putla doldurulmuştu. Bunlar arasında Hübel en büyük ilah kabul ediliyordu. Onlara göre bu putlar her çeşit iyiliğe ve kötülüğe muktedirdi. Yağmur yağdırır, evlatlar verirdi...
Peygamberimiz (a.s) bir gün, Kureyş müşriklerinden; Velid b. Mugîre, Ümeyye b. Halef, Ebu Cehil Amr b. Hişam'a rastlamıştı. Bunlar; kaşlarını gözlerini oynatarak, Peygamberimizle (a.s) alay ettiler. (1)..
Bedir Savaşı sürecinde henüz müslüman olmamış bulunan Hubeyb b. Yesaf, Kureyş müşrikleriyle çarpışılacağını anlayıp, Peygamberimiz aleyhisselama:..
Cenab-ı Allah, O’na risâleti verdiği zaman bu ilahi nurdan ilk koru alan Hz. Ali oldu. Rasûlullâh, ailesini ve Kureyşlileri İslam’a davet ettiği zaman o daha çiçeği burnunda bir gençti...