Rasûlullâh (s.a.s) Efendimizin adı veya lakabı ile çağrılması, Cenâb-ı Hakk (c.c.) tarafından yasaklanmıştır...
Allah Teâlâ, müminlere hitapla: “Ey iman edenler! Seslerinizi, Nebi’nin sesi üzerine çıkartmayınız...”..
Yüce Rabbimiz, Kurân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü’nün önüne geçmeyiniz, Allah’tan korkunuz. Şüphesiz Allah her şeyi işiten ve görendir.” ..
Hıristiyan âleminin Hz. İsa’yı ilahlaştırması, O’nu ilah veya ilahın bir unsuru olarak kabul etmeleri, Şiilerin Hz. Ali ve O’nun soyundan gelenlere aşırı derecedeki bağlılıkları.....
Halk arasında; köpeğin uluması, baykuşun ötmesi gibi birtakım hâdiseler uğursuzluk alâmeti olarak addedilmiştir...
Allah Rasûlü (s.a.s.), bazen ev halkı iyice uykuya varınca sessizce yatağından kalkar, Allah’a dua ve niyazla meşgul olmaya başlardı...
Bir keresinde Ebû Hureyre (r.a): “Ey Allah Rasûlü! Sizin huzurunuzdayken dünya bize hiç geliyor, aklımızın ucundan bile geçmiyor...
Abdullah adında, bir sahabe vardı. Bir gün pazardan veresiye bazı şeyler almış ve bunları Rasûlullâh’a hediye etmek üzere getirmişti...
Rasûlullâh (s.a.s), özellikle küçük çocuklarla şakalaşırdı. Gerçekten, bunlarla ilgili çok sayıda anı nakledilir. ..
Rasûlullâh (s.a.s), şaka ve lâtife yapmayı sever, kendisi ile şakalaşılmasından da hoşlanırdı...