اخرج الـبيهقى عن زيد بن اسلم قال، قال ابن الاودع انطلقت مع النـبى صلىالله عليه وسلم فى ليلة فمرّ برجل فى المسجد برفع صوته قلت يارسول الله عسى أن يكون مرائياًّ قال: ولاكنّه اوّاه. واخرج البـيـهقى عن عقبة بن عامر أن رسول الله عليه السلام قال: يقال له ذوالبخاذين انّه يرفع صوته بالذكر فقال رجل لو ان هذا خـفض من صوته فقال رسول الله (صلعم) فإنّه اوّاه El-Beyhaki, Zeyd b. Eslem’in şöyle dediğini tahriç etmiştir. İbnü’l-Evdâ diyor ki: “Bir gece Resûlullah (s.a.v.) ile beraber çıkmıştım. Mescitte sesini yükselten bir kişiye uğradı. (Ya Resûlullah! Belki de bir mürâî/gösterişçidir) dedim. (O, mürâî değil belki evvâh/çok inleyen biridir) buyurdular.”
el-Beyhakî, Ukbe b. ‘Âmir’den, Resûlullah (s.a.v.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. “O zata çok inlediğinden dolayı zü’l-behâzin deniliyordu. Bu inleme hali onda Allah’ı zikir halinde oluyordu.”
el-Beyhakî, Cabir b. Abdullah’tan tahriç etmiştir. “Bir zat, zikir anında sesini yükseltiyordu. Diğer bir kişi: (Şu adam keşke sesini kıssaydı) dedi. Resûlullah (s.a.v.) de: (O evvâhtır) buyurdular.”
Evvâh ne demektir? Hüznü, ah ah demesi çok olan kimseye evvâh denilir. Herhangi bir söz ki, onun manasından hüzün, elem ve üzüntü anlaşılıyor, buna da teevvüh denilir. Allah korkusu inleyişinden anlaşılan her kişiye evvâh denilmektedir. Nitekim:
ان إبراهيم لحليـم أوّاه منـيـب*
“Muhakkak İbrahim yumuşak huylu, o çok inleyip Rabbine dönen, inâbe edendir.” (1)
Peygamberimiz (s.a.v.) de dua ederlerken şöyle buyururlardı:
اللهم اجعلنى لك مخبـتـاً أوّاهاً منـيـباً
“Ya Rabbi beni sana karşı huşu eden çok ağlayan, dua eden sana dönenlerden eyle.” (2)
..............................................
1 Hûd Sûresi, 85.
2. İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, I, 82.