Mürşid - Mürîd Bir tâlib, maksadına mürşidsiz erişemez. Allah’ın seçkin kulları sırasına girmek için Allah ehlini aramak lazımdır. Yüce Allah bir kulunu seçip kendi varlığında yok ederse, bunun vasıtasıyla, dileklerde bulunanların dileğini de yerine getirir.
Yakîn sıfatı şeyh-i kâmildir, güzel ve doğru zanlar ise onun müritleridir. Yakîn sahibi şeyh olursa o kâmil, büyük ve âlemin en büyüğü, zamanın Mehdi’si olur.
Dervişler bir tek vücut hükmündedirler. Yani sâlikler bir bütündürler.
Sülukta, bir şeyin gerçeğine olduğu gibi ermek, yani her türlü şüpheden kurtulmak demek olan yakîn de lazımdır. Üç derecedir: İlme’l-yakîn bilgiyle, ‘Ayne’l-yakîn görmekle, Hakka’l-yakîn ise oluşla meydana gelir.
Aşk
Bütün maddî ve manevî sevgi ve bağların hepsi, gerçekte Allah’ı sevmek ve bilmektir.
Gerçek aşığa aşktan başka her şey haramdır.
İnsan birine âşık olduğu zaman ne zilletlere katlanır! Sevgilisine kavuşmak için her şeyini feda eder. Âşık için de Peygamber’in ve Allah’ın aşkı bundan aşağı mıdır?
Âşıkla maşuk arasında tam bir teklifsizlik bulunması ne güzel şeydir!
İnsan her zaman göremediği, işitemediği ve düşünemediği bir şeye âşıktır. Mecnun Leyla’nın hayaline âşıktır. Mecazî bir sevginin hayali ona böyle bir tesir yaparsa, gerçek Sevgili’nin aşığa kuvvet, kudret bağışlamasına hayret etmemek gerekir.
Sûret aşkın fer’idir; çünkü aşk olmadan suretin değeri yoktur. Aşk, sureti meydana getirir.
Allah aşkı ve muhabbeti her şeyin içinde vardır. İnsan kendisini yaratanı nasıl sevmeyebilir? Bu sevgi onun özündedir; fakat bir takım engeller bunu duymasına mani olur. Her şeyin sonu O’na varır. Yani artık insan her şeyi Allah için sever, başkası için O’nun talebinde bulunur ve bu aşk böylece Allah’ta nihayetlenirse, sonunda Allah’ın zatını da bulur.
Ahiret de, Hakk da, dostluk ve muhabbet de gizlidir.
Aslolan, sevmektir. İnsan kendisinde bu hissi duyunca, onu arttırmak için çalışmalıdır.
Vücutlarımız bir kovan gibidir; bu kovanın balı ve mumu da ALLAH AŞKIDIR…