Hacı Mustafa Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin çalışmaları oldukça yoğun idi. Maddi ve manevi çalışmasına tüm hızıyla devam ederdi. Özellikle manevi eğitim için müritlerin eğitimine büyük önem verirdi. Kendisinin ziyaretine ihvanlar her an gelebiliyorlardı.
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin ziyaretine ihvanları her an gelebilirlerdi. Hiçbir ihvana "Sen zamansız geldin, falanca zamanda gel" diye söylendiğini duymadık.
Gelen misafir Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin ev halkı tarafından "Buyurun"denilerek içeri alınır, misafir odasına götürülüp orada kendisine "Hoş geldiniz" denilerek kısa bir hal hatır sorulması yapıldıktan sonra, misafire "Buyurun istirahat edin" denir ve durum Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerine bildirilirdi.
Malûm Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin pek boş vakti olmazdı. Kendisine geldiği haber verilince, "Misafiri fazla bekletmek münasip olmaz" diyerek meşguliyetinin münasip bir yerinde işine ara vererek, hemen misafirinin yanına tebessümlü bir yüzle gelirdi. O gelen misafiri, gelsin, diye bir bekleyiş içinde olduğunu ve onu görmeyi gerçekten çok istediğini hissettirirdi. Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri tarafından çok halisane bir tavırla karşılanan misafirler kendilerine mahsus ne çeşit meşgaleleri ve kederleri varsa o anda hepsini unutur ve gamsız, kedersiz, manevi bir huzur içerisinde hissederlerdi,
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri misafirlerine yolculuklarının nasıl geçtiğini, misafirlerinin kendisini ziyaretten başka orada şahsi işlerinin olup olmadığını, o civarda tanıdık veya akrabalarının bulunup bulunmadığını, bu ziyaret için ne kadar zamanlarının olduğunu, maddi geçimlerini, manevi hallerini teker teker sorup öğrendikten sonra, misafirlerinin kendi bölgelerinde halkayı zikrin devam edip etmediği hususunu sorardı. O gelen misafirler kendi bölgelerinde "Zikrullah devam ediyor, hatta haftada birkaç defa halkayı zikir oluyor" derlerse ona pek memnun olurdu. Neşeli neşeli dinler, bu durumlarının devamı için Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerine hayır dua ederdi. Hatta onların o durumlarını başka yerden gelen misafirlerine de neşeli neşeli anlatırdı. O misafir bunun aksine Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerine, bölgelerinde yapılmakta olan zikrullahın yapılmadığını, manileri bulunduğunu, söylerlerse bundan da çok üzüntü duyardı. Orada da zikrullahın yapılmasına mani halin ortadan kaldırılması için Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerine yalvarır, Resulullah Sallallahu aleyhi vesellem efendimizden şefaat, Pir efendimizden ve Silsile-i Meşayıhdan dua ve himmet isteyerek bütün çaba ve gayretini sarf ederek o yerde yapılmayan zikrullahın yapılmasını ve devamını çok arzu ve niyaz ederdi. İsterdi ki, zikrullah dünyanın her yerinde ve her zaman yapılsın. Herhangi bir semtte yani üç beş erkek veya kadın ihvanı olsa onlardan içlerinde kabiliyetli olan birine zikir tarif ve yaptırma yetkisi verirdi.
Maddî ve manevi evlatlarının zikrullah yolunda başarılı olmalarına elinden gelen gayreti dua ve himmeti hiç esirgemezdi.
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri eğer vakti az ise o anda o gelen dervişleri az da olsa zikrullah yaparak onları bu şekilde hediyeleşip zikrullah isle ağırlardı.
Eğer gelen dervişlerin vakitleri var, durumları müsait ise onlara "Bu akşam falancalardan çağrılıyoruz, oraya gideriz" der, böyle bir çağrılma yoksa "Falanca ihvanın durumu müsait, oraya gidelim" derdi.
Gideceği yeri mümkün ise evvelinden haberdar ederdi. Varılan yerde o semtin ihvanlarının da çağırılarak sohbete katılması sağlanırdı. İhvanlar toplanıncaya kadar Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri hazır cemaatine lüzum görüldüğü kadar geçmiş tarikat büyüklerinin hayatından bahseden eserlerden okuyup biraz malumat verdikten sonra zikrullaha başlardı.
Zikrullah tahminen iki saat kadar veya daha fazla devam ederdi. Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin zikrullahında bulunanlar bu kadar vaktin geçtiğinin farkında bile olmazlardı. İsterler ki daha da uzasın. Çünkü Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin sohbetinde bulunan ve halkayı zikrine iştirak eden herkes bilir ki halkayı zikir çok aşklı ve şevkli geçerdi.
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri zikrullah sonrası sohbetinde bulunanlara Biz nasıl semaya bakıp birimiz diğerine "Bak şu yıldız ne parlak," öbürü de "Yok şu daha parlak" diye gökyüzündeki yıldızların parlaklığını gösterip anlatıyorsak, sema ehli de yeryüzüne bakıp Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerinin sohbeti ve zikri yapılan yeri öyle gösterip "Şurası daha parlak," diğeri de 'Yok şurası daha parlak" diye Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerinin zikri ve sohbeti yapılan yerler ve mahaller bu şekilde gösterilir. Çünkü sen gör veya görme okunan esmaların nuru ve Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerinin oraya nazarı, meleklerinin ve enbiyasının ve evliyalarının ruhlarının teşrifleri orayı Öyle nurlandırır ki sema ehli oraya bakıp imrenerek yukarıda söylediğimiz gibi, severek "Şu yer veya şu ev daha parlak" diye gösterirler. Cenab-ı Hak Celle Celaluhü hazretleri mübarek kitabında "Zikrullah büyüktür" buyuruyor.
"Bütün ibadetin özü ve efdali Allah'ı devamlı anmak ve onu vird edinip söylemektir. Çünkü Cenab-ı Hak Celle Celaluhü insanları kendisine kulluk etsinler ve devamlı kendisini zikretsinler diye yarattı. Cenab-ı Hak Celle Celaluhü zâkirleri yani kendilerini zikredenleri tarifi mümkün olmayan lütuf ve ihsanları ile taltif eder. Bu tarikat yolu enbiya, evliya yolu ve mesleğidir. Her mesleğin bir okulu vardır. Evliya mesleğinin okulu da tarikat yani devamlı zikrullahtır. Bu okula devam eden erkek ve kadın evliya namzetidir. Erkeklerden çalışıp devam edenler sonunda veli, hanımlardan da devam edip çalışanlar sonunda veliyye olurlar." diyerek tarikatın önemini ve devamını her fırsatta söylerlerdi.
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri misafirlerini yolcu edinceye kadar kendileri ile ilgilenerek, onların istek ve gönüllerince hareket ederek ziyaretinde bulunanları hep hoş tuttuğu için ziyaretinde bulunanlar vakitlerinin nasıl geçtiğini fark etmezlerdi.
Misafirini yolcu ederlerken kendilerine çok çok hayır dualar eder, ziyaretinin kabulü için Cenab-ı Hakk' Celle Celaluhü hazretlerine duâ ve niyazda bulunur, ziyaretçilerine salimen evlerine vardıklarını, kendisine telefon, mektup veya herhangi bir vasıtayla bildirmelerini sık sık tembih ederlerdi.
Bazı bayram günleri Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin ziyaretine gidildiğinde ziyaretçi çok olduğundan Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerine "Efendim, ziyaretçi çoğaldı, sağın solun dikkatini çeker" denince Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri "Bizim ziyaretçimizden kime ne? Hem bayram günü herkesin ziyaretçisi geliyor, kimseyi alakadar etmez" diyerek, misafir çokluğundan dolayı yakınların duyduğu endişeyi, bu şekilde konuşarak giderirdi.
Her zaman gerek evinde misafirleri ile ve gerekse kendisi başka yerde misafir olduğu zaman veya topluca ihvanlarıyla bir yere gittiğinde yolda her yere kendisini dikkati çekecek şekilde tazim ve saygı gösterilmesini istemezdi. Kendisi daima ihvanları ile beraber olmak isterdi. Onlardan ayrı ve gayrı yer ve ayrıcalık doğuracak durumlardan kaçınırdı. "Sizinle hep beraber olmak, beraber oturmak, beraber yemek ve hatta aranızda beraberce istirahat edip yatmak istiyorum. Kendimi sizden ayırmak istemiyorum" derdi. Sevgili peygamberimiz Sallallahu aleyhi vesellemin de sahabelerinden kendini ayırmadığını onlarla mümkün mertebe beraber olmaya çalıştığını, söylerdi.