Ey hasta! Hastalığın geçmesini mutlak olarak isteme. Afiyetin her zaman yararlı olacağını sana kim dedi? Şimdi hastasın, îmanın var; sağlam olunca bu îmanı kaybetmeyeceğini kim temin eder? Dünyalığa dalar, Allah'ı, Peygamber’i unutursun. Akıllı ol; her olur olmaz şeyin peşine koşma...
Belâyı tatmadıktan sonra aldanman eksik olmaz. Bulunduğun hâl yalnız seni sevince boğmasın. Çünkü sevinç geçici şeydir...
Gönülden Allahü Teâlâ'dan başka her şeyi çıkarıp, hep O'nunla olmak olan "fakr" mertebesine ulaştım...
Hakk’ın kuvvetini, kudretini görmeden halkın elinden tek şey almam. Hakk’ı görmeden, halktan bir şey almamaya yeminliyim; bir lokma dahi almam. Ne yerim, ne içerim, öldüğüm zaman da Aziz ve Celil olan Hakk’a uçarım...
Ey bu mecliste bulunanlar! Yaptığınız hatalar için bize özrünüzü beyan ediniz. Ben hâle bağlıyım, geçmişinizi anmam. Ben bugünü düşünürüm, geleceğe önem vermem. Ben dilsiz olurum, suçunuzu yüzünüze vurmam. Sağır olurum, geçmişte yaptığınız hataları dinlemem. Bunları yaptığım için ceddim benimle ift..
Bazı büyükler şöyle der: “Sakın, sonunda özür dileyecek işi yapma.” Ama bu kelâm benim için değil. Kürsüye çıktığım an sizleri göremiyorum. Sözlerimi sarf ettikten sonra kalp canibimde kimseyi bulamıyorum. Dolayısıyla hata ettiğim, yüzüne bakamayacağım ve özür beyan edeceğim şahsı göremiyorum. Bu..