Öfke - gazap, İzzet ve Celâl sahibi Allah için olduğu takdirde iyidir. Allah’dan başkası için olduğu takdirde ise kötüdür. Mümin, ancak İzzet ve Celâl sahibi Allah için ve O’nun dinine yardım için hiddetlenir. ..
Peygamber Efendimiz buyurmuşlardır ki: “Şeriat bir ağaçtır. Tarikat onun dalları, marifet yaprakları, hakikat ise meyvesidir. Kur’an’a gelince, gerek tevil (iç yorum), gerekse tefsir (dış yorum) bakımından hepsini içerir.”..
Tasavvuf ehli, kutsal mânâ hallerine, tıfl (çocuk) adını taktılar. Bu nedenle, o tıfl-ı mânâ (mânâ çocuğu), tıfl-ı mâni (mânâlar çocuğu) veya veled-i kalb (kalp çocuğu) olarak da bilinir...
Zikir, kalpte Allah Teâlâ’ya yakın olma yolları bakımından fikir ile karışabilir. Zikir, unutulanı açığa çıkarmak ve şükrü hatırlatmaktır. Fikir ise, herhangi bir şeyi beyinde tasavvur etmek ve bilgiyi ortaya koymaktır...
Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve YARATAN’ın rahmet nazarından uzak kılar. Sakın sözünü dinletme ve kabul ettirme hevesine de kapılmayasın. Önce temeli at, sonra üzerine binayı çık. Kalbini derin kaz ki oradan hikmet pınarları fışkırsın..
Eskiden meşayıhlar hazineye girip, gezerler. Altını, Gümüşü beğenip almazlar, pırlanta ve yakut gibi kıymetli şeyleri beğenip alırlarmış. Şimdi biz küllükte kırık cam parçaları arıyoruz. Bunları bulup birbirine ekleyip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz...
Nefis bir puttur, nefsine boyun eğen puta tapmış olur. Allah’a ihlâsla kul olanlar, sırf O’na kulluk etmeyi başaranlar, nefislerine yenen kimselerdir...
Bilhassa şu ilâhi vade kopmaz bağlılığı vardır: - “Bir kimse Allah’ın emirlerine bağlı olur ve ondan korkarsa, ona güç yollar kolay olur. Bilmediği yerden rızık kapıları açılır. Kendisine tam tevekkül edene Allah yeter.”..
Eğer zenginlik; nimet, rahatlık, mal, şöhret, hizmetçi ve uşakla olacaksa bunlar o zatta vardır ve ayrıca düşmandan emin bir durumdadır. Azıcık sıkıntılarla bu nimetleri unutmak yerinde olmaz. Haddizatında, o adam için darlık yok demektir. Bunları kendi mütalâasına göre bela saysa bile, yalnız Allah..
Tarih boyunca İslâm toplumuna farklı, yeni düşünceler ve nazariyeler üreten en önemli kaynaklardan biri tasavvuftur. Bu özelliğiyle tasavvuf, İslâm kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Tasavvufla renklenen ve zenginleşen İslâm kültürü bu sayede daha etkili ve daha kalıcı olma özelliğine sahip olmuştu..
Cabir b. Abdullah derki: “Sa’d b. Rebi’, Uhud’da şehit oldu. Resûlullah aleyhisselam Medine’ye döndü, sonra Hamrâü’l-Esed’e gitti...
“Aslında tasavvuf ehlinin tutmuş oldukları yol, sahabe, tabiin ve onlardan sonra gelen ümmetin selefi ve büyükleri tarafından hiçbir zaman terk edilmemişti...
Hem Rabbinizin mağfiretini isteyin. Sonra O’na tevbe edin ki, sizi takdir edilmiş bir zamana kadar güzel bir şekilde yaşatsın ve iyi hareket sahibine, fazlından dünya ve ahirette mükâfat versin. Eğer imandan yüz çevirirseniz, biliniz ki ben, başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım. (Hûd ..
Yusuf aleyhisselam, iftira yüzünden zindanda iken Mısır hükümdarı bir rüya görmüştü. Korku ile uykusundan uyanıp; Ben rüyamda 7 semiz ineğin 7 zayıf ineği yediğini ve 7 yeşil başak, 7 de kurumuş başak gördüm. Eğer rüya tabiri biliyorsanız, bu rüyamı tabir edin dedi. Onlar, Biz böyle rüyaları tabir e..