"Kişinin yamalı elbise giymesi, onun için, emanet olan şeyi yemesinden daha hayırlıdır."..
Rasûlullâh (s.a.s) Efendimiz, son derece merhametli idi. O, hayatı boyunca daha çok başkaları için üzülmüş ve endişelenmiş, küçük bir söz, davranış ve hatta işaret bazen kendisini ağlatmaya yetmiştir...
Rasûlullâh'ı (s.a.s) sevmek ve O'na cân u gönülden bağlanmak, her müminin şiârıdır. Bu husus Kitabımız'da sık sık vurgulanır...
Abdullah b. Abbâs (r.a) der ki: "Rasûlullâh (a.s)’ın gece, nasıl namaz kıldığını göreyim diye, zevcesi olan teyzem Meymûne binti Hâris’in evinde yattım. O zaman, ben on yaşlarında idim." ..
Allah Rasûlü (s.a.s), pekçok hususta gerek kalbî, gerekse fiili olarak çokça dua buyurmuştur...
Tevâzu, bir müslümanda bulunması gereken vasıflardandır. Bu güzel haslet, elbette yaratılmışların en seçkini olan Hz. Muhammed'de (a.s) en üst seviyedeydi...
Ebu Berze şunu anlattı: Rasûlullâh (s.a.s) oturumun sonunda, kalkmak istediğinde şöyle derdi: ..
Bir gün dilencinin biri Rasûlullâh’ın huzuruna geldi. Rasûlullâh (a.s), kendisine sadaka vermek yerine, ondan elinde neyi varsa getirmesini istedi...
Allah Rasûlü (s.a.s), estetik konusunda pek ince bir zevk ve anlayışa sahipti. Müslim’in Sahih’inden öğrendiğimize göre Rasûlullâh (s.a.s):..
Rasûlullâh (s.a.s), hicretin sekizinci yılı safer ayında Galip b. Abdullah’ı, Benî Mülevvahlar üzerine sefere gönderdi. Bu askeri birliğin içinde Üsâme b. Zeyd (r.a) de vardı. Üsâme (r.a), hadiseyi şöyle anlatır:..
Peygamberimiz aleyhisselam; Hicretin dördüncü yılında, Zeyd b. Sabit’e Yahudilerin yazısını öğrenmesini emredip:..
“Bir defasında Abdullah b. Ömer’i (r.a) gördüm; Rasûlullâh’ın minberde oturduğu yere elini sürüyor, sonrada yüzünü sıvazlıyordu.”..
Rasûlullâh (s.a.s), namazın huzurunu bozan şeylerden çok sakınırdı. Bir gün kenarlarında işleme ve saçak olan bir battaniyeyi sırtına atarak namaz kıldı. Tesadüfen namazda gözleri işlemelere ilişti. ..
Rasûlullâh (s.a.s) ezan ve kametin ardından şu duanın okunmasını tavsiye buyurmuştur...
Cabir (r.a) şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.s) bir hurma kütüğünün üzerinde hutbe okurdu. Ensardan bir kadın:..
Rasûlullâh’ın meclisine gelenler için herhangi bir engel yoktu. Örneğin; bedeviler görgüsüz tavırlarıyla gelir ve fütursuz sorular sorarlardı...