Berat, berâet kelimesinin Türkçedeki kullanışı olup berî olma, aklanma, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. Kamerî aylardan olan Şaban ayının on beşinci gecesini değerlendirenler de tevbe ve istiğfarlarla günahlardan temizlenip arındıkları için o geceye Berat gecesi anlamında “Leyle-i Berat” denilmiştir.
Bu gecenin dört adı vardır. “Mübarek gece”, “Berâe gecesi”, “Sakk gecesi” ve “Rahmet gecesi.” Berâe ve Sakk gecesi denilmesi hakkında da denilmiştir ki haraç tamamen alındığı zaman beraetlerini (temize çıkmalarını) dile getiren bir sened yazıldığı gibi Allah Teâlâ da bu gece mümin kullarına beraet yazar. Berat gecesinde yaratılmışların bir yıl içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, yaşayıp yaşamayacaklarına, ecellerine ve benzeri hususlardaki bilgilerin Cenab-ı Hak tarafından uygulanmak üzere meleklere intikal ettirildiği bildirilmektedir.
Sahih bir hadise dayandırılmamakla beraber bu gecenin mübarek bir gece olduğu ve bir ibadet şekli belirlemeden değerlendirilmesinde büyük faziletlerin bulunduğu alimler tarafından genellikle kabul edilmiştir. Zira Duhan suresinde sözü edilen (44/3-5) “mübarek bir gece” den maksat her ne kadar çoğunlukla ve sahih görüşe göre Kadir Gecesi ise de bunun Şaban'ın on beşinci gecesi olduğu görüşünde olanlar da vardır. Bu gecede Allah Teâlâ, gelecek senenin Berat Gecesine kadar bir senelik işleri tedbir, takdir ve tayin eder. O yıl içinde ölecek olanların isimleri, yaşayanların defterinden ölüler defterine geçirilir. O sene hacca gidecekler yazılır. Hiçbir şey tedbir, tayin ve yazılandan fazla veya noksan olmaz. Müslümanlar tarafından bu gecenin derin bir saygı ve heyecan ile kutlanmasının sebebi budur. Bu geceye mağfiret gecesi de denmiştir. Çünkü bu gecede pek çok kimseyi Cenab-Hakk’ın affedeceği Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Peygamberimiz bu geceyi ibadetle geçirmiştir.
Beyhakî’nin Alâ b. el-Haris kanalıyla rivayet etmiş olduğu bir hadiste hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamberimiz bir gece kalktı namaz kıldı. Secdeyi öyle uzattı ki secdede öldü sandım. Bunu görünce kalktım. Elimle ayağına dokununca kımıldadı (sevindim) ve yerime döndüm. Secdede şöyle niyaz ettiğini duydum:
-Allah’ım, azabından affına, gadabından rızana sığınıyor, senden yine sana iltica ediyorum. Şanın yücedir. Sana yaptığım senayı senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.
Başını secdeden kaldırıp namazı bitince;
-Aişe, "Allah'ın Rasûlü sana haksızlık edecek mi sandın" buyurdu. Ben;
-Hayır, vallahi, ya Resûlallah, böyle sanmadım. Ancak secdede uzun süre kaldığın için öldün sandım, dedim. Bunun üzerin Peygamberimiz;
-Bu gece Şaban’ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ Şaban’ın on beşinci gecesinde kullarına rahmetiyle tecelli buyurarak af dileyenleri bağışlar, merhamet isteyenlere rahmet eder, içini kin bürümüş olanları ise kendi hallerine bırakır” (et-Terğib ve’t-Terhib, c:2, s.119, 1968, Beyrut) buyurdu. Bu gecenin manevi değeri sebebiyle namaz, Kur’ân okuma, dua ve istiğfar ve diğer hayırlı işlerle geçirilmesi müstehaptır. Sevgili Peygamberimiz bu gecenin ibadetle geçirilmesini, gündüzünde oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Rasûlullah Şaban ayında çokça oruç tutardı. Hz. Aişe “O’nun Şaban ayında olduğu kadar (nafile) oruç tuttuğunu görmedim” buyurmuştur.
Bu gecenin beş özelliği vardır:
1.Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayırımı yapılır.
2.Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla Allah tarafından melekler gönderilir.
3.Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.
4.Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.
5. Bu gecede Peygamberimiz'e şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Peygamberimiz, Şaban ayının on üçüncü ve ondördüncü geceleri ümmeti hakkında şefaat istediğinde yetki kısım kısım verilmiş, fakat on beşinci gecede talepte bulunduğunda şefaatin tamamı ihsan buyurulmuştur.
Berat Gecesini bu özelliklerini dikkate alarak değerlendirmeliyiz. Zira kulluk görevini hakkıyla yerine getiremedikleri için üzülenlerin Allah’a yönelerek O’nun rahmet ve mağfiretine sığınma imkân ve fırsatına kavuşacakları müstesna bir gecedir. Bu geceyi fırsat bilerek Yaradan'a, yaratılmışlara karşı görev ve sorumluluklarımızı yeniden gözden geçirelim. Aramızdaki sevgi-saygı bağını, dayanışma ve kaynaşma ruhunu pekiştirelim.
sonpeygamber.info
Bizi sosyal medyada paylaşın: