Oturarak abdest almak ve abdest alırken avret mahallini örtmek. Güneşte beklemiş su kullanmamak. Bu, mekruh görülmüştür. Bu mekruhluğun Hicaz bölgesine mahsus olduğu söylenmiştir.
Abdest üstüne abdest almak, Övülmüş bir nurdur. Bu, her namaz için, abdest bozmadığı halde abdest tazelemektir. Mümkün olduğunda yapılabilen bu davranış müstehap görülmüştür. Böyle yapan birinin, aldığı her abdestte kendisi için on hasenat mevcuttur. Kişi, tek abdestle beş vakit namaz da kılabilir. Allah Resulü (sav) bunu yapmıştır.
Abdest, kendi başına değerlendirildiği zaman Allah Teala'ya yakınlık için yapılan bir ibadet hükmündedir. Böyle olabilmesi için, abdeste niyet edilmiş olması gerektiği gibi bu abdestle namaz kılınması şart değildir. Bir rivayette şöyle denilmektedir: "Kişi abdest aldığı zaman, günahları bütün uzuvlarından çıkar ve kıldığı namaz nafile olur". Eğer zor gelmezse, idrara her çıkışta abdest alınması müstehap görülmüştür. Kulun aldığı her abdestten sonra iki rekat namaz kılması ve abdest esnasında da Allah'ın zikri dışında konuşmaması müstehaptır. Her uzuv yıkanırken okunması müstehap olan dualar okunmalıdır.
İstinca bitirildikten sonra şu dua okunur:
"Allâhümme tahhir kalbi minen nifak ve hassin fereci minel fevâhiş / Allahım! Kalbimi nifaktan arındır ve namusumu her türlü fuhuştan muhafaza buyur."
Besmele okunurken şöyle denir:
"E'uzü bike min hemezatiş şeyâtin ve e'ûzü bike Rabbi en yahdurun / Şeytanın fısıltılarından Sana sığınırım. Rabbim bana gelmelerinden de Sana sığınırım."
Eller yıkanırken de şöyle dua edilir:
"Allâhümme innî es'elükel yümne bel bereke ve e'ûzü bike mineş şu'mi vel heleke / Allahım! Sen'den iyilik ve bereket niyaz eder, kötülük ve helaktan da Sana sığınırım."
Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtu'l-Kulûb