“Onların ruhları, birtakım yeşil kuşların içindedirler. Onlar için Arş’ta asılmış birçok kandiller vardır. Cennet’ten her diledikleri yere uçarlar, sonra da kandillere girerler...
“Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayın, bilâkis Rab’leri katında diridirler. Allah’ın bol nimetlerinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.” (Âl-i İmrân, 3/169)
Sahâbe-i Kirâmdan Abdullah b. Mes’ud Hazretleri, Âl-i İmrân Sûresi’nin 169. âyetini Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’den sorduklarında Resûlüllâh’ın şöyle buyurduğunu naklediyor:
“Onların ruhları, birtakım yeşil kuşların içindedirler. Onlar için Arş’ta asılmış birçok kandiller vardır. Cennet’ten her diledikleri yere uçarlar, sonra da kandillere girerler. Rabları onlara (iç yüzü ancak kendince bilinen) bir bakışla bakar da, ‘Herhangi bir şey arzu ediyor musunuz?’ diye sorar. Onlar: ‘Hangi şeyi arzu ederiz ki! Biz Cennet’ten dilediğimiz her yere gidebilir haldeyiz’ derler. Rab’ları bunu onlara üç defa sorar. Bu sefer onlar, kendilerine sual tevcih edilmekten vazgeçilmeyeceğini gördüklerinde: Ey Rabbımız! Biz senin yolunda tekrar öldürülmemiz için ruhlarımızı cesetlerimize iade etmeni istiyoruz, derler. Nihayet Rabbları, kendileri için bir ihtiyaç olmadığını görünce onlar terk olunurlar.”[1]