“Ey Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. l, s. 259)
Ey iman edenler! Allah'tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah, işlediklerinizden haberdardır. (Haşr, 59/18)
“Ey Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. l, s. 259)
Üç Aylara Girerken
Dinî hayatımızda "Üç Aylar'' olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının feyizli ve bereketli maneviyat mevsimine bir defa daha girmek üzereyiz.
Üç aylar, kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu mübarek aylardan birincisi Recep'in manevî değerine, Kur'an-ı Kerim’de ve Sevgili Peygamberimizin hadis-i şeriflerinde işaret buyrulmuştur. Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır.
“Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin...” (Tevbe, 36) Bu ayet-i kerimede işaret edilen haram ayların Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğunu Hz. Peygamber şu hadisleriyle açıklamışlardır:
“Muhakkak zaman Allah'ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Bunlardan üçü peşpeşedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemaziyel-ahir ile Şaban ayları arasında olan Mudar Kabilesinin ayı Recep'tir”(Buhârî, Tefsir, Sûre-i Tevbe, 8, 9, Bed'ûl-Halk, 2, Meğazi, 77, Edâhî, 5, Tevhid, 24; Müslim, Kasâme, 29)
Ayrıca Peygamberimiz üç aylar hakkında şöyle buyururlar: “Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır”(Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, c. l, s. 423, Hadis No:1358) Bu ayların başlangıcında Hz. Peygamber’in şöyle dua ettiği de rivayetler arasında yer almaktadır.
“Ey Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. l, s. 259)
Recep Ayı
Recep Ayı, gerek İslam’dan önce gerekse İslam’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslam dini gelmeden önce, bu ay girer girmez, Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes kendisini bu ayda güven içinde hissederdi. İslam geldikten sonra da, bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay Regaib ve Mirac gibi mübarek geceler ve ilâhî tecellilerle şereflendirildi. Ülkemizde de yukarıdaki beyanlar ışığında, asırlardır bir “Üç Aylar” geleneği oluşmuş; “Ramazana hazırlık” Recep ayının gelmesiyle başlar hale gelmiştir. Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Yüce Allah’ın rahmet ve mağfireti, bu gecelerde mü’minler üzerine yağmur gibi yağar.
Receb ay'ı, içinde iki kandil gecesi bulunması açısından da faziletli bir aydır. Receb ayının ilk cuma gecesi Regaib kandilidir.
Regaib Kandili, Allah Teâlâ’nın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok sevap verdiği bir rağbet gecesidir.
Regaib gecesi duaların kabul edileceği ve isteyen kullarına Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ve ikramını bol bol vereceği bir gecedir.
İslâm âlimleri, Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu gecede Yüce Allah'ın manevi ikramlarına eriştiğini, bu sebeple şükür ve hacet için namaz kıldığını bildirmektedirler.
Recep ayı içerisinde bulunan bir başka mübarek gece de Mirac gecesidir. Mirac gecesi, Allah Teâlâ’nın, sevgili kulu ve rasûlü Hz. Muhammed (s.a.s.)’i ; Mekke’deki Mescid-i Haram’dan, Kudüs’teki Mescid-i Aksa'ya götürdüğü (Bkz. İsra, 1) ve oradan da göklerin derinliklerine yükselttiği gecedir. Mirac gecesi, Yüce Allah’ın, Peygamberimiz’e büyük hakikatlerin ilâhî sırlarını gösterdiği , vasıtaları kaldırarak ilâhî vahye muhatap kıldığı, kendi ayatını ve kainatın sırlarını seyrettirdiği, müminlere beş vakit namazın farz kılındığı ve biz Müslümanlar için de ilâhî lütuflarla dolu olan feyizli bir gecedir.
Regaib Kandili; Recep ayının 27. gecesindeki Mirac ve Şaban ayının 15. gecesindeki Berat kandillerini, Ramazan ayını, Kadir Gecesini, Ramazan ve Kurban Bayramlarını müjdeleyen mübarek bir gecedir.