Kâbe’yi tavaf ederken Fezâre Oğullarından adamın biri, her nasılsa Cebele’nin eteğine basmış, o da adama aniden bir tokat atmış ve mesele...
Cebele b. el-Eyhem, Suriye’de büyük nüfuz sahibi kimselerdendi, Gassânî meliklerindendi. Müslümanlığı kabul ederek Mekke’ye gelmiş. Kâbe’yi tavaf ederken Fezâre Oğullarından adamın biri, her nasılsa Cebele’nin eteğine basmış, o da adama aniden bir tokat atmış ve mesele, halifeye intikal etmişti. Böyle bir davranışından dolayı eteğine basan kişiye büyük bir ceza tatbik olunacağını zanneden Cebele, Hz. Ömer’in mevki ve mansıp farkı gözetmediğini görerek “kısasla yani attığı tokadın benzerini yemesi veya sahibini razı etmesi hükmüyle” karşılaşınca bir gün mühlet istemiş, Hıristiyanlık devrindeki aristokratik zihniyetin tesirinden kurtulamayarak Kostantiniye’ye kaçmış ve irtidat etmişti.[1]
Öyle anlaşılıyor ki Hz. Ömer; hukukun, adâlet ilkeleri içinde geçerliliğini sağlamak için bir melikin irtidadını göze almıştır, ama karşılığında adâletsever binlerce insanın sevgisini kazanmıştır. Hâsılı, Hz. Ömer, “Bir kavmin reisidir” diye Cebele’nin hatırına adaleti feda etmemiştir.
[1] Corcy Zeydan, a.g.e., I, 66; C. Paşa, I, 547; Şiblî, IV, 434 vd.