Allah'ın insana “ruhundan üflemesi” ifadesi, kuşkusuz, ona hayat, bilinç ve duyarlık, yani bir can bahşettiğini dile getiren mecazî bir ifadedir. Diğer mahluklar gibi Allah tarafından yaratılmış olan “RUH”un Allah’a isnat/izafe edilmesiyle, Hz. Âdem (a.s.)'ın şerefli oluşuna, ana unsurunun güzelliği..
Üzülme!.. İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı?" O halde ne diye üzülürsün ey can! Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; önce gece gibi kapkaranlık nefsini yak !.. “Derdim var” diyorsun; Dert insanı Hakk'a götüren Burak’tır. Sen bunu bilmi..
İşitme ve dinleme anlamına gelen semâ‘; tasavvufta, güzel sesle okunan Kur’ân’ı ve dinî konularla ilgili şiirleri dinleme anlamına gelir. İlk sûfîlerden itibaren güzel sesle Kur’ân ve teması din olan şiirlerin okunmasına, bu tarzda okunan Kur’ân-ı Kerim’i ve bu nitelikteki şiirleri dinlemeye büyük ö..
Şiir serüvenimize belki Arapların, Türklerin ya da Farsların eski kültürlerinden devam edebilirdik. Ama biz yine de insanlığın kemal noktası olan Fahr-i Kâinat Efendimizle başlayalım. Üniversitemizde düzenlenen Mevlid kandili programında rektörümüz Sn. Abdullah Demircioğlu Hocaefendi’nin hatırlattı..
Mücahidler, Mekke’yi fethettikleri günün gecesinde, sabaha kadar tekbir, tehlil getirmekten, Kabe’yi tavaftan geri durmadılar...
Bu ayın feyiz ve bereketi ifade buyrulurken Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Ümmetim Ramazân’da ne türlü hayır ve bereketin olduğunu hakkıyla bilselerdi, bütün senenin Ramazân olarak devam etmesini isterlerdi” demiştir. (Riyazü’s-Sâlihîn, II, 489; Ali el-Müttaki, Kenzul-Ummâl, VIII/478; Heysemî, Mecmâ..
Kıymetli İhsan Efendi oğlum! Allah’ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Cenâb-ı Hakk âfiyetiyle sizleri kâim eylesin. Daima tevhîd üzere sabitkadem eyleyip râzı olduğu amellerle zahirinizi, bâtınınızı kâim eylesin. Maksûdum, sayılı nefesim tamam olmadan sayılı mektûbların zât-ı âlinize u..
“Din, insanın fıtratında yer alan bir duygudur ve eğitimle desteklenmelidir.” (Abdullah Demircioğlu) Zuhûr: Efendim, kısaca kendinizi tanıtır mısınız? A. Demircioğlu: 1949’da Trabzon’un Maçka ilçesinde dünyaya geldim. 1972 yılında Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü’nden, ..
Derviş; sözlükte fakir, muhtaç ve dilenci/sâil anlamına gelir. Çoğulu dervişân veya derâviş şeklindedir. Tasavvuf terimi olarak derviş şu gibi anlamlara gelir: 1. Fakir ve muhtaç. Baştan beri sûfiler ve ermişler fakir ve muhtaç sıfatıyla nitelendirilmişler, onlar da bunu iftiharla kabullenmişlerdi..
...İnsanın iç dünyasıyla çelişki ve çatışmalı yaşamasına razı olmayan sevgi ve merhamet dolu bir yaklaşım içinde olmak, hoşgörülü olmak… Hoşgörü, bir yaklaşım ve tavırdır. Hoşgörü, ufku dar olanla, ufku geniş olanın farkıdır. Hoşgörü, güzele yaklaşım ve değişimi teşvik eden sevgi dolu bir bakıştır...
Son dönem tarikatlarını ilk dönem tasavvufî cemaat ve akımlarından ayıran bir takım ortak esaslar ve kurallar vardır. Bu esas ve kurallar daha evvel mevcut olsa bile son dönemdeki şekilde ve önemde değildir. a. Tarikatın başında bir şeyh vardır. Bu şeyh ta‘lim şeyhi değil, terbiye şeyhidir. Sohbet ..