Gaybden gelen latif hâller ile kalpleri ferahlandırmaya nefes (dem) adı verilir. Nefes sahibi, hâl sahibinden daha ince ve daha saftır...
Havâtır (hâtır); hatırlama, anma, fikir, insanın içinde duyduğu ses, can kulağı ile işitilen sada. Bu ses kaynağına göre hâtır-ı Hakk, ilhamı, hâtır-ı şeytan, hâtır-ı nefs, hevâcis ve vesvese gibi isimler alır...
Bu üç terim açık (bedihî) bilgileri ifade eder. Yakîn öyle bir ilimdir ki, bu bilgiye sahip olan kimse ulemâ dilinde kullanılan manada ve mutlak olarak şüpheye düşmez...
Sûfilerin en çok söyledikleri sözlerden biri de varidat kelimesidir. Vârid kulun, kasdı olmaksızın kalbe gelen Hâtırlar (havâtır, ilham, feyz) dır...
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Tasavvufun menşeini teşkil eden Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz, aynı zamanda tasavvufî şiirlerin de membaıdır...
Sûfîlerin sözleri arasında en çok geçen ıstılahlardan biri de şâhid kelimesidir. Falan ilim şâhidi ile, filân vecd şâhidi ile, falan hâl şâhidi iledir, derler ve şâhid sözü ile, o anda insan kalbinde hazır ve mevcut olan şeyi kastederler...
Hikâye ederler ki: Şakik Belhi, Cafer b. Muhammed'e (Sâdık) fütüvvetin ne olduğunu sormuş, o da: “Bu konuda senin fikrin nedir?” demiş...
Cüneyd’e: “Sabır nedir?” diye sorulunca: “Yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmedir” demiştir. ..