أنَّ رسُولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال..
387. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” dedi: “Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakın..
Bizleri yoktan var eden ve enva-i çeşit nimetleriyle donatan yüce Rabbimize karşı birtakım görevlerimiz vardır. Bu görevlerimizden biri de O´nu sevmektir...
Kur'an ve sünnette "savm" ve "sıyam" olarak zikredilen "oruç" Farsça "rûze ve rûz"dan alınma bir kelimedir. Sözlükte Savm: Yeme içmeden kesilmek, dili tutmak, konuşmamak ve kendini korumak mânâsınadır. ..
Tasarruf, sözlükte; bir işte hareket etmek, bir işin içine girip idare etmek gibi anlamlara gelir. Istılâhta ise yüce Allah’ın izni ile insanlara ve eşyaya çeşitli şekillerde etki etmek, onları idare etmek demektir. Allah’ın çok yakın dostlarına bahşettiği bir lütuf ve keramet olan tasarruf hadises..
İnsanoğlunun dünyasında iki temel renk vardır: Doğru ve yanlış, ak ve kara, sevap ve günah. İnsanın iç âlemine, gönül dünyasına hitap eden bütün dinler yanlışların azalmasını, karaların aklaşmasını ve günahların yok olmasını hedeflemiştir. Çünkü yanlış yanlışı, günah günahı davet etmekte, menfilikle..
• Gökyüzünden cana; “Haydi geri dön!” diye bir ses geldi. Can da; “Ey beni çağıran yüce varlık! Merhaba, geliyorum…” diye cevap verdi. • Ses duydum; “Başüstüne, her an yüzlerce can sana feda olsun. Bir kere daha çağır da; makamına kadar uçayım...
Tasavvufta ruhtan sıkça bahsedilir: “Sana ruhtan sorarlar. De ki: Ruh Rabb´imin emrindendir. Size ilimden pek az şey verilmiştir.”(İsrâ, 17/85)ayetine rağmen bu bilgiler nereden çıkmıştır?..
Cennetmekân Sultan II. Abdulhamid Han, 33 yıl süren saltanatının ardından 10 Şubat 1909 yılında Beylerbeyi Sarayında Hakk´a yürüdü. Vefatının sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle anıyoruz...
Gerek hayatlarında, gerek ölümlerinden sonra peygamberler veya velîlerden birini hatırlamak, düşünmek, onların şekillerini veya rûhâniyetlerini kalbinde tahayyül ederek, onların tavır ve davranışlarına bürünmeye çalışmak, kalbi bir râbıta ile onlara sevgi duymak ve saygı göstermek, böylece onlardan ..